Connect with us

Otomotiv Sektörü

Yeni Mercedes-Benz S-Serisi’nin sırrı ortaya çıktı

Farklı özelikleri kademeli olarak dijital sunumlarla gün ışığına çıkarılan yeni Mercedes-Benz S-Serisi’nin üstündeki sır perdesi, 2 Eylül’de gerçekleştirilen dünya lansmanıyla tamamen kalktı.

Modern lüks, S-Serisi’nin iç mekanıyla tamamen yeni bir boyut kazanıyor. Tasarımcılar, zarafet, kalite ve kullanım kolaylığı ile ön plana çıkan ve yolcuların kendini iyi hissetmesini sağlayan Lounge özelliklerine sahip bir atmosfer yarattı. Yeni ön konsol; yeni mimarisi, modern tasarımı ve ergonomik yapısıyla öne çıkıyor. Ancak sunulan huzur ortamı bu kadarla kalmıyor. Yüksek düzeyde sürüş ve gürültü konforunun yanı sıra çok çeşitli ENERGIZING konfor programları ile S-Serisi yolcularına huzurlu ve konforlu bir yolculuk sunuyor. Ayrıca filtreleme performansı daha da arttırılan ENERGIZING AIR CONTROL ile yolcular, yolculuk boyunca daha da zinde kalıyor.

Birçok konuda daha akıllı hale gelen yeni Mercedes-Benz S-Serisi, sürüş deneyimini tamamen yeni bir boyuta taşıyor. MBUX’in (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) sunmuş olduğu dijital yenilikler dışında, daha kısa dönüş turu sağlayan arka aks yönlendirme sistemi ve arka yolcu hava yastıkları gibi güvenlik yenilikleri dahil, sürüş keyfini artıran ve aynı zamanda daha da güvenli hale getiren yenilikler de bulunuyor. Yeni bir özellik olarak PRE-SAFE® Impulse yan güvenlik sistemi, olası bir yandan çarpma (her iki yandan da) öncesinde E-ACTIVE BODY CONTROL, süspansiyon sistemi üzerinden aracın gövdesini yükseltiyor. Sürekli olarak gelişmeye devam eden sürüş destek sistemleri, otonom sürüş yolunda önemli bir adım oluşturmaya devam ediyor. MBUX’un sezgisel kullanım entegrasyonu sayesinde görselleştirme tamamen yeni bir boyuta ulaşıyor.

Mercedes-Benz markası 100 yılı aşkın bir süredir lüks sınıfta standartları belirliyor

Markanın Amiral Gemisi olan S-Serisi, bünyesinde barındırmış olduğu ileri seviyede mühendislik, işçilik ve gelişmiş dijital yeniliklerle Mercedes-Benz’in tasarımdan üretime bulunmuş olduğu seviyeyi temsil ediyor. Yapay zeka S-Serisi’nde, markanın otomotiv teknolojisindeki 135 yıllık tecrübesiyle birleştiriliyor. Mercedes-Benz yaklaşık 70 yıl önce 220 ile model serisinin temelini attı. Pazara sürüldüğü 1951 yılından bu yana tüm dünyada 4 milyon adedin üzerinde S-Serisi Sedan satıldı. “S-Serisi” ismi, resmi olarak 116 kasa kodu ile birlikte 1972 yılında tanıtıldı. S-Serisi Sedan, son 10 yılda özellikle Çin, ABD, Güney Kore ve Almanya pazarlarında daha da popüler oldu. Şu an üretim hayatı sona eren S-Serisi Sedan neslinden bugüne kadar toplam 500.000 adedin üzerinde satıldı.

S-Serisi’nin müşteri sadakat oranı oldukça yüksek. Batı Avrupa’da daha önce S-Serisi kullanmış olan müşterilerin yaklaşık yüzde 80’i tercihini yine bir Mercedes-Benz otomobilinden yana kullanıyor. ABD pazarında bu oran yüzde 70’in üzerinde bulunuyor. S-Serisi Sedan dünya genelinde ağırlıklı olarak uzun dingil mesafesiyle tercih ediliyor. 10 müşteriden yaklaşık 9’u S-Serisi Sedan’ı uzun versiyon olarak satın alıyor.

MBUX: Kişiselleştirme ve etkileşimde tamamen yeni bir boyut

Son yıllarda başka hiçbir yenilik, bir Mercedes-Benz’in kullanımını MBUX (Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi) kadar kolaylaştırmadı. 2018 yılında tanıtımı yapılan öğrenebilir sistemin ikinci nesli yeni S-Serisi ile birlikte kullanıma sunuluyor. Donanım ve yazılım alanında kaydedilen gelişmelerle birlikte iç mekan daha da dijital ve akıllı hale geliyor. Muhteşem görüntüler, bazıları OLED teknolojisine sahip beş adede kadar büyük ekran, konfor işlevlerinin kullanımını kolaylaştırıyor. Gerek arka koltuklar, gerekse sürücü için sunulan kişiselleştirme ve sezgisel kullanım olanaklarının kapsamı daha da artıyor. Örneğin, yeni Üç boyutlu dijital gösterge paneli, bir düğmeye basıldığında derinlik algısını arttırıyor. Böylece özel 3 boyutlu gözlük takmaya gerek kalmadan gerçek derinlik etkisi elde ediliyor.

İsteğe bağlı olarak iki adet ön camda sanal gösterge paneli (Head-up-Display) sunulurken daha büyük olan, arttırılmış gerçeklik içeriği sunuyor. Örneğin navigasyon kullanımında animasyonlu yönlendirme okları sanal olarak doğru şeritte yola yansıtılırken, Aktif Mesafe Asistanı gibi asistan fonksiyonlarının bilgileri de yine yola yansıtılıyor. Yansıtılan görüntü sanal olarak 10 metrelik mesafede gösterilirken görüntünün büyüklüğü 77 inç büyüklüğünde bir ekrana denk geliyor.

Mercedes me uygulamasındaki çevrimiçi hizmetlerin etkinleştirilmesiyle sesli komut sistemi “Hey Mercedes” daha fazla diyaloğa ve öğrenmeye yatkın bir yapı kazanıyor. Belirli eylemler, “Hey Mercedes” etkinleştirme ifadesi olmadan da tetiklenebiliyor. Buna gelen bir çağrıyı cevaplama da dahil. “Hey Mercedes” artık araca ait işlevleri de açıklıyor ve genel bilgilerle ilgili soruları yanıtlıyor. Sesli komut sistemi, S-Serisi’nde arka koltuktan da kullanılabiliyor.

Baş üstü kontrol ünitesine entegre kameralar ve öğrenme algoritmaları sayesinde MBUX İç Mekan Yardımcısı yolcuların çok sayıda kumanda talebini algılıyor. Sistem, yolcunun başının yönünü, el hareketlerini ve vücut dilini yorumluyor ve ilgili araç işlevleriyle tepki veriyor. MBUX İç Mekan Yardımcısı sadece kullanım kolaylığı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda güvenlik açısından da destek sunuyor. MBUX İç Mekan Yardımcısı bir kamera üzerinden ön yolcu koltuğundaki çocuk oto koltuğunu algılayarak hareket öncesinde ekranda çocuk oto koltuğu için emniyet kemeri uyarısında bulunuyor.

“MBUX Akıllı Ev” özelliği ile S-Serisi, ev için de bir kontrol merkezine dönüşüyor. Günümüz tüketicisinin evi giderek daha akıllı hale geliyor. “Akıllı Ev” kavramı altında, WLAN ve sensörler ev iletişimini sağlıyor. Böylece kullanıcı; sıcaklık ve aydınlatma, panjurlar ve elektrikli cihazlara uzaktan erişim sağlayarak onları kontrol ve kumanda edebiliyor. Ayrıca hareket algılayıcıları ve pencere tetikleyicileri, istenen veya istenmeyen ziyaretçiler hakkında bilgi veriyor.

yeni-mercedes-benz-s-serisi-(4).jpgSalon karakteri ve ferah bir ortamı beraberinde getiren iç tasarım ve boyut konsepti

S-Serisi ile seyahat etmek her zaman dingin ve huzurluydu, ayrıca çalışmak da her zaman kolaydı. İç mekan, yeni nesil ile birlikte ev ve iş arasında bir sığınak, üçüncü bir mekan haline geldi. Hem kısa hem de uzun versiyon olsun S-Serisi’nin her iki gövde tipinin ön ve arka koltuklarında sunulan konfor seviyesi önemli oranda iyileştirildi. İç mekanda sunulan alan hissi ve ferahlığı da önemli oranda arttırıldı.

s-serisi-tablo.png

İç mimarlık ve yat tasarımından unsurları harmanlayan devrim niteliğinde bir iç tasarım sürücüyü ve arka koltuk yolcularını karşılıyor. Gösterge paneli, orta konsol ve kolçaklardan oluşan mimari, geniş bir alan üzerinde süzülüyor hissi veriyor. Kumanda sayısındaki azalma, iç tasarımdaki minimalist yaklaşımı vurguluyor. Konsolun üst kısmı ile büyük dekoratif yüzey arasındaki ince kademe iki katmanlı bir görünüm oluştururken yatay genişlik algısını daha da arttırıyor.

İç mekanda beş adede kadar ekran dışında ön konsol ve arka (Konfor koltuk versiyonunda) taraftaki geniş dekoratif yüzeyler dikkat çekiyor. Gerçek alüminyum süslemelerle desteklenen açık gözenekli ahşap yüzeyler iç mekandaki lüks ve kalite algısını arttırıyor. Yatay olarak konumlandırılan ve dört parçadan oluşan merkezi havalandırma ızgarası yeni tasarım öğelerinden biri olarak öne çıkıyor. Her bir yanda iki adet ince yatay tasarımlı havalandırma ızgarası ile ön konsoldaki tasarım bütünlüğü sağlanıyor.

Sürücü göstergesiyle orta konsoldaki medya ekranı birbirini tamamlayan estetik bir görünüm sunuyor. Ekranların görünümü, toplam dört ekran tasarımı (Zarif, sportif, özel, klasik) ve üç mod (Navigasyon, sürüş destek, servis) ile kişiselleştirilebiliyor.

Uzun yolculuklarda maksimum konfor için çok sayıda teknolojiyle desteklenen koltuklar

Koltuklar ergonomik tasarımıyla oturmaya ve dinlenmeye davet ediyor. Akıcı, üç boyutlu katman tasarımı görsel bir rahatlık sağlıyor. Farklı işçilik şekilleri farklı karakteristik özelliği beraberinde getiriyor. Lugano derideki akan uzunlamasına borular daha zarif ve avangart bir etkiye neden olurken, Napa deri ve Napa Exclusive derideki elmas kapitone kesim daha klasik ama bir o kadar çekici bir görünüm sunuyor.

Ön koltuklardaki 19 adede kadar motor, yolcunun rahat etmesini sağlıyor ve aynı zamanda koltuklardaki teknolojinin gelişmişlik seviyesini de gözler önüne seriyor. Ancak konfor tek başına yeterli olmuyor. Koltuklar, güvenlik noktasında da önemli bir sorumluluk üstleniyor. Ayrıca konu lüks ve rahatlık olduğunda S-Serisi’ndeki her bir koltuktaki AGR onayı önemli bir sorumluluk üstleniyor.

Yeni S-Serisi’nde on farklı masaj programı bulunuyor. Titreşim motorlarını kullanan sistem, ısı ile sıcak taş prensibini kullanarak rahatlatıcı masajın etkisini artırabiliyor. Bu noktada koltuk ısıtması ile aktif ergonomik koltukların şişirilebilir hava odacıkları birleştiriliyor. Yüzeye, yani yolcuya daha yakın konumlandırılan hava odacıklarıyla masaj etkisi daha da arttırılıyor.

Beş farklı arka koltuk seçeneği, S-Serisi’nin arka kısmını daha çok bir çalışma alanı veya bir dinlenme yeri olarak kişiselleştirme olanağı sunuyor. İki adet elektrik kontrollü arka koltuk için sunulan ısıtmalı arka koltuk başlıkları yeni bir özellik olarak öne çıkıyor. Şoförlü versiyonundaki ön yolcu koltuğunun ayar şekli ile açısı ve arkasındaki yatar koltukla birlikte daha da iyileştirildi.

yeni-mercedes-benz-s-serisi-(5).jpgRahat ettiren ve zinde tutan ENERGIZING konfor özellikleri

ENERGIZING Konfor’un bütünsel “Zinde ve Sağlıklı” yaklaşımı, farklı konfor sistemlerini bir düğme hareketi veya sesli komut ile etkinleştiriyor ve benzersiz bir deneyim yaşatmak üzere bunları programlarla bir araya getiriyor. Sistem eşzamanlı olarak; örneğin monoton sürüşlerde canlandırma veya stres seviyeleri yüksek olduğunda rahatlama gibi iç mekanda uygun bir atmosfer yaratıyor. ENERGIZING COACH, araç ve yolculuk bilgilerine bağlı olarak uygun bir canlandırma veya sağlık programı bile öneriyor. Sürücünün uygun bir akıllı saat taşıması halinde uyku kalitesi ve stres seviyesi bilgiler de algoritmaya dahil ediliyor.

Mercedes-Benz, yeni S-Serisi’nde ENERGIZING konfor yönetimini daha da geliştirdi. Koltuk minderindeki titreşim motorlarına dayalı masaj ve Burmester® 4D surround ses sisteminin yapısından kaynaklanan ses iletimi gibi yenilikler sisteme entegre edildi. Bu şekilde derin frekanslar çok daha deneyimlenebiliyor. Sesin koltukların gövdesinde yeniden üretimi, üç boyutlu dinleme deneyimine başka bir seviye daha ekliyor ve 4D ses etkisini oluşturuyor. Bu arada sesin algılanabilir yoğunluğu, her koltuk için ayrı ayrı ayarlanabiliyor. Her bir koltuğun sırtlığına entegre edilen iki adet yapısal ses dönüştürücü sayesinde müzik daha yoğun hissediliyor.

Otonom sürüş ve sürüş destek sistemleri ile sürücü için daha da fazla destek

“Home Office” çok yakında “Mobil Office” olacak. Buna direksiyon başındaki sürücüler de dahil. En azından “Yıldızlı bir araç” kullananlar için. Mercedes-Benz, ileri seviyede otonom sürüş özelliklerine sahip bir S-Serisi’ni güvenli bir şekilde uygulamaya koyarak Seviye 3 için zorlu yasal gereklilikleri karşılamayı hedefliyor. 2021 yılının ikinci yarısından itibaren, yeni DRIVE PILOT ile donatılan S-Serisi’nin, Almanya’daki otobanların uygun bölümlerinde yoğun trafik veya yoğun dur-kalk koşullarında ileri seviyede otonom sürüş yapması bekleniyor. Sürücünün hayatını kolaylaştıran bu çözüm, sürücüye internette gezinmek veya araç içi ofiste e-postaları gözden geçirmek gibi diğer faaliyetlere vakit ayırma olanağı sunuyor.

Mercedes-Benz, yeni S-Serisi ile kazasız sürüş vizyonuna büyük bir adım daha yaklaşıyor. Sürücü, çok sayıda yeni veya kapsamı genişletilmiş Sürüş Yardım Sistemi tarafından destekleniyor. Günlük sürüş stresinden önemli oranda kurtulan sürücü böylece rahat ve güvenli bir sürüş gerçekleştirebiliyor. Sistemler olası bir tehlike anında yaklaşan bir çarpışmaya uygun şekilde tepki vermesine yardımcı oluyor. Sistemlerin işlevselliği, sürücü ekranındaki yeni bir ekran konseptiyle deneyimlenebiliyor. Daha güçlü çevre sensörleri sayesinde park sistemleri manevra esnasında sürücüyü daha iyi destekleyebiliyor. MBUX entegrasyonu sayesinde kullanım daha sezgisel ve daha hızlı hale geliyor. Opsiyonel arka aks yönlendirme sistemi park yardım sistemlerine entegre edilirken manevra hesaplamaları buna göre yapılıyor. Acil fren fonksiyonları özellikle trafikteki diğer paydaşları korumak için devreye giriyor.

Sürücü Araç dışından park etme yardımcısı ile aracı akıllı telefon üzerinden park edebiliyor veya park yerinden çıkartabiliyor. Sistemin kullanımı önemli oranda basitleştirildi. Yeni S-Serisi, gerekli özel ekipman ve ilgili bağlantılı hizmet (Ülkeye bağlı olarak) ile birlikte, ulusal yasaların bu tür bir uygulamaya izin vermesi koşuluyla, altyapıya sahip otoparklarda tamamen otonom ve sürücüsüz olarak giriş ve çıkış yapma teknolojisine sahip.

Arka aks yönlendirme sistemi ile daha kullanışlı ve dinamik yürüyen aksam sistemleri

Yenilikçi yürüyen aksam sistemleri, yeni S-Serisi’nde etkileyici bir sürüş deneyimi sağlıyor. 10 dereceye kadar dönüş açısına sahip arka aks yönlendirme (İsteğe bağlı donanım) sistemi şehirdeki manevra kabiliyetini kompakt bir otomobil seviyesine çıkartıyor. Örneğin, uzun dingil mesafesine sahip dört tekerlekten çekişli S-Serisi’nin dönüş çapı, arka aks yönlendirmesiyle 1,9 metre azalarak 10,9 metreye düşüyor.

İsteğe bağlı olarak sunulan E-ACTIVE BODY CONTROL süspansiyon sistemi, sürüş konforu ile atak sürüş özelliklerini muhteşem bir şekilde harmanlarken aynı zamanda olası bir yandan çarpışma anında ek koruma sunuyor. Sürekli ayarlanabilir amortisörler, ADS + ile AIRMATIC havalı süspansiyon standart olarak sunuluyor. Tüm yürüyen aksam ve kontrol sistemleri arasındaki ağ iletişimi ileri seviyede stabil ve güvenli bir sürüş sağlıyor. Mercedes-Benz, olası bir kaza öncesindeki önlemleri PRE-SAFE® Impulse yan güvenlik sisteminin yeni bir özelliği ile daha da geliştiriyor: Yaklaşan bir yandan çarpma olasılığında, E-ACTIVE BODY CONTROL süspansiyon sistemi aracın gövdesini saniyenin onda biri gibi kısa bir süre içinde 80 milimetreye kadar kaldırıyor. Böylece çarpışma anında oluşan kuvvet, kapı yerine marşpiye gibi daha sağlam ve dayanıklı bir bölgeye yönlendiriliyor ve kapılarla sürücü kabininin deformasyon olasılığı azaltılıyor. Sistem, olası bir yandan çarpışmayı önlemek için radar sensörlerini kullanıyor.

Alışagelmiş muhteşem gövde orantılarına sahip etkileyici dış tasarım

Kısa ön aks uzantısı, uzun dingil mesafesi ve dengeli bir arka aks uzantısı ile S-Serisi, ideal oranlara sahip klasik bir sedan olarak tasarlandı. Arttırılmış iz genişliği ve modern tasarımlı jantlara sahip geniş tabanlı lastikler, otomobilin daha da kaslı görünmesini sağlıyor. Yan gövde üzerindeki karakteristik çizgilerin sayısı önemli oranda azaltıldı. Özenle şekillendirilen yan gövde yüzeyleri özel ışık oyunlarını beraberinde getiriyor. Önden bakıldığında statü sembolü, heybetli ve gösterişli radyatör ızgarası dikkat çekiyor.

Farlar aracın ön görünümünü tamamlıyor. S-Serisi’ne özgü üç noktalı gündüz farlarına sahip farlar, daha düz ve genel olarak daha ince bir tasarımla dikkat çekiyor. Kapının tasarımıyla bütünleşen gizli kapı kolları (İsteğe bağlı donanım) baştan aşağı yeniden tasarlandı. Kapı kolu, kullanıcının yaklaşması veya kapı kolu yüzeyine dokunmasıyla otomatik olarak açılıyor. KEYLESS-GO ile anahtarsız giriş özelliği devreye giriyor.

Otomobilin görsel dinamizmi arka kısımda da devam ediyor. Arkadaki stop lambaları birçok ayrıntıya sahip iç yapıları ve çeşitli, kısmen hareketli özellikleriyle otomobilin genel kalite algısına katkıda bulunuyor. Tüm bu tasarım detaylarıyla yeni S-Serisi hem gece hem de gündüz özgün bir görünüm sergiliyor.

Gerek dış, gerekse de iç tasarımda yenilikçi dijital teknolojiye sahip aydınlatma

Mercedes-Benz, tamamen yeni destek özelliklerini mümkün kılan DIGITAL LIGHT teknolojisini ilk kez seri üretimde kullanılıyor:

  • Karayolu üzerinde bir ekskavatör sembolünün tespit edilmesiyle yol çalışması uyarıları,
  • Yolun kenarındaki yayaların tespit edilerek uyarılması,
  • Şeride bir uyarı sembolü yansıtarak trafik ışıklarının, dur işaretinin veya girilmez tabelasının gösterilmesi,
  • Yol üzerine kılavuz işaretler yansıtarak daraltılan yolların (yol çalışması) bildirilmesi.

DIGITAL LIGHT: Her far 1,3 milyon mikro ayna yardımıyla ışığı kıran ve yönlendirilen son derece parlak üç LED’li bir ışık modülünden oluşuyor. Yani her araçta 2,6 milyon pikselin üzerinde çözünürlük bulunuyor. Bu, son derece hassas bir ışık dağılımı sağlıyor. Böylece uzun far asistanı, karşıdan gelen trafik veya trafik işaretlerinde 84 piksel ışık ile kıyaslandığında 100 kat daha doğru çalışıyor. Aydınlık-karanlık çizgisi veya ışık dağılımı gibi diğer tüm uyarlanabilir ışık işlevleri çok daha büyük bir hassasiyetle yerine getirilirken, böylece örneğin, sis farı, otoyol aydınlatması veya şehir içi aydınlatması optimize edilebiliyor.

Yeni S-Serisi, LED teknolojisi sayesinde iç mekanı aydınlatmasında da önemli bir gelişme kaydediyor. Mercedes-Benz, ilk kez etkileşimli aydınlatma uyguluyor. Aktif ambiyans aydınlatması (İsteğe bağlı donanım), sürüş yardım sistemlerine entegre ediliyor ve uyarıları görsel olarak destekleyebiliyor. Bunun dışında klima sistemi veya “Hey Mercedes” sesli komut sistemi gibi konfor sistemlerinde de aktif ambiyans aydınlatması uygun bir geri bildirim sağlıyor.

Aerodinamik : Gelişmiş rüzgar sürtünme simülasyonları

0,22 Cd rüzgar sürtünme katsayısı ile S-Serisi, özellikle lüks sedan segmenti olmak üzere dünyanın en yüksek aerodinamik verimliliğine sahip otomobillerinden biri olarak öne çıkıyor. Her ne kadar yeni S-Serisi’nde ön alan (A) biraz artarak 2,5 m² seviyesine ulaşmış olsa da rüzgar sürtünme kat sayısı önceki nesile kıyasla daha da düşürüldü. Cd ve A’nın ürünü 0,56 m² olup önceki neslin makyaj sonrası değerine kıyasla 200 cm² daha düşük. Gövde üzerinde, gövde altında ve ek parçalardaki aerodinamik önlemler sayesinde hem rüzgar tünelinde hem de gerçek sürüş koşullarında aerodinamik performans iyileşiyor. Henüz tasarımın ilk aşamasından itibaren yüksek performanslı bilgisayarla kapsamlı rüzgar sürtünme simülasyonları gerçekleştirildi.

Yeni S-Serisi’nde aeroakustik de geliştirildi. Önceki nesil bile iç mekanda son derece gelişmiş bir gürültü konforu sunuyordu. Yeni nesil S-Serisi daha da sessiz bir yapı sunuyor. Gövdenin yüksek rijitlik seviyesi muhteşem gürültü ve titreşim konforunun temelini oluşturuyor. Bunu birçok detay çözüm tamamlıyor. Örneğin, ön alan bölgesindeki kablo kanallarındaki açıklıklar iki kez kaplanıyor. Motor sesinin iç mekana belli belirsiz bir oranda ulaşması için ön ısı duvarındaki yalıtım malzemesi A-Sütunlarına ve araç zeminine kadar uzatıldı. Mercedes-Benz ayrıca ilk kez seri üretimde seçili gövde profillerinde akustik köpükler kullanıyor.

Daha fazla elektrik desteği ve daha fazla verimlilik

Yeni S-Serisi ilk etapta farklı güç seviyelerine sahip sıralı altı silindirli benzinli ve dizel motorlarla yollara çıkıyor. Entegre Marş Jeneratörü’ne (ISG) ve 48 Volt beslemeye sahip bir V8 motor kısa bir süre sonra ürün gamına dahil edilecek. 2021 yılında ise yaklaşık 100 km tamamen elektrikli sürüş menziline sahip bir şarj edilebilir hibrit versiyon ürün gamını tamamlayacak.

s-serisi-tablo2.png

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Otomobil

JAECOO Türkiye Pazarındaki Üst Düzey Başarısını Kutluyor!

Türkiye pazarındaki ilk yıl dönümünü kutlayan JAECOO, bu süreçte premium SUV segmentindeki olağanüstü başarısını gözler önüne serdi. Bu kapsamda markanın ilk premium off-road SUV modeli JAECOO 7, üstün performansı, yenilikçi tasarımı ve premium kullanıcı deneyimiyle hem güçlü bir itibar hem de etkileyici satış rakamları elde ederek 2025 yılında 4×4 içten yanmalı motorlu SUV segmentinde yıl başından bu yana zirveye yerleşti ve markanın pazardaki bilinirliğini ve rekabetçiliğini tümüyle kanıtladı. Üstün tasarımı, ileri teknolojisi ve şehirli çok yönlülük ile off-road kabiliyetini birleştiren JAECOO, pazar ve medyadan yüksek takdir kazanırken, aynı zamanda şehirli seçkin kullanıcıların da gözdesi oldu.

JAECOO’nun ilk yıl dönümü kutlaması başarıyla tamamlandı. Markanın gelişiminde önemli bir dönüm noktası olan etkinlik, JAECOO’nun geçtiğimiz yıl boyunca teknoloji inovasyonu, ürün tasarımı ve hizmet deneyimindeki olağanüstü başarılarını gözden geçirmesini sağlarken premium SUV pazarındaki istikrarlı büyümesini ve etkisini de ortaya koydu. Özellikle bu özel günde JAECOO 7, üstün performansı, yenilikçi tasarımı ve premium kullanıcı deneyimiyle hem güçlü bir itibar hem de etkileyici satış rakamları elde ederek 2025 yılında 4×4 içten yanmalı motorlu SUV segmentinde yıl başından bu yana zirveye yerleşti ve markanın pazardaki bilinirliğini ve rekabetçiliğini tümüyle kanıtladı.

JAECOO, 2024 yılında gerçekleştirdiği resmi Türkiye lansmanından bu yana olağanüstü tasarım, ileri teknoloji, müşteri odaklı felsefe ve premium ürün konumlandırmasından güç alarak hızla üst segment bir lüks marka olarak kendini kanıtladı. Lansmanından itibaren marka, çok sayıda ana akım haber kaynağından, otomotiv odaklı medyadan yüksek övgüler aldı; bu da JAECOO’nun profesyonel gücünü ve lüks SUV pazarındaki benzersiz cazibesini doğruladı. Aynı zamanda JAECOO’nun kullanıcı kitlesi de markanın yüksek segment konumlandırmasını yansıtıyor. Bu kitle şirket yöneticileri, uzmanlar ve öncü girişimcilerin bulunduğu çeşitli sektörlerden seçkin profesyonellerden oluşuyor. Bu da markanın şehirli seçkinler arasındaki geniş tanınırlığını ve etkisini ortaya koyuyor.

 

JAECOO 7 4×4 içten yanmalı motorlu SUV segmentinin zirvesinde

Beklentileri karşılayan JAECOO, lansmanından bu yana üstün ürün kabiliyetleri ve olağanüstü kullanıcı deneyimi sayesinde pazarın ilgisini toplamayı başardı. JAECOO 7, şehirli seçkinlerin talep ettiği lüks ve konforu sunmakla birlikte, aynı zamanda etkileyici arazi performansı da sağlayarak şehir ve açık hava koşullarında kolaylıkla yol alabiliyor. Yedi farklı sürüş modu, dört tekerlekten çekiş sistemi, 540 derece gelişmiş görüntü sistemi ve rafine tasarımıyla JAECOO 7, son derece rekabetçi bir pazarda öne çıkıyor. JAECOO 7, geçtiğimiz yıl boyunca, mükemmel pazar performansını koruyarak 2025 yılında dört tekerlekten çekişli benzinli SUV segmentinde zirveye yerleşti. Bu başarı, markanın lüks SUV sektöründeki gücünü ve etkisini vurgularken, aynı zamanda off-road yetenekleri ile çok yönlü şehirli SUV kabiliyetini bir araya getiren yüksek segment bir marka olarak JAECOO’nun olağanüstü rekabetçiliğini doğruluyor. Aynı zamanda şehirli seçkin kullanıcı topluluğu arasında itibarını ve etkisini daha da pekiştiriyor.

Markanın geçtiğimiz yıl boyunca gösterdiği olağanüstü performans ve istikrarlı büyüme, gücünü ve etkisini tümüyle ortaya koyuyor. İleriye bakıldığında JAECOO, inovasyonla gelişimi sürdürmeye, ürünlerini ve hizmet deneyimini sürekli optimize etmeye, premium segment SUV pazarındaki liderliğini sağlamlaştırmaya ve yeni trendler belirlemeye devam edecek.

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Maceracı Ruhlar İçin Hyundai INSTER Cross Satışta

Hyundai Motor Türkiye, A-SUV segmentindeki kompakt elektrikli modeli INSTER’dan sonra INSTER Cross’u da satışa sunarak elektrikli araç pazarındaki varlığını daha da güçlendirdi. 

INSTER Cross, sınıfındaki beklentileri yeniden tanımlayan kendi küçük, marifeti büyük bir elektrikli otomobil. İddialı detaylarla hazırlanan dinamik tasarım, geniş iç mekan ve verimli sürüş özellikleriyle birleşerek segmentinde fark yaratıyor. Güçlü SUV ruhunu da kompakt bir elektrikli şehir otomobiliyle birleştiren INSTER Cross, kardeşi INSTER’dan daha kaslı dururken aynı zamanda kendine özgü jantlarıyla da maceracı ruhlara dokunuyor.

Şehir hayatına uyarlanan INSTER Cross, “Mat Amazon Yeşili“ gövde rengi, benzersiz 17 inç alaşım jantları ve siyah çamurluk kaplamalarıyla beraber tipik bir SUV model olduğunu vurguluyor. Düzleştirilmiş elektrikli araç zemini, kayar arka koltukları ve yüksek tavanlı SUV silüeti ile oldukça geniş bir iç mekan sunan INSTER Cross, A segment bir şehir otomobilinden beklenmeyen bir hacim sunuyor ve bu sayede arkada oturan yolcular geniş diz mesafesinin keyfini sürebiliyor. Ayrıca, daha fazla bagaj hacmi veya arka yolcular için daha fazla diz mesafesi ihtiyacına bağlı olarak, arka koltuklar 16 cm ileri ve geri kaydırılabiliyor.

INSTER Cross, performans açısından da oldukça verimli. Araçla beraber sunulan elektrik motoru, batarya ve menzil açısından kullanıcısının beklentilerini karşılıyor. Kalıcı mıknatıslı senkron motor (PMSM) 84,5 kW (yaklaşık 115 PS) güç ve 147 Nm tork değeriyle sunuluyor. Bu değerlerle beraber otomobil 0-100 km/s hızlanmasını yaklaşık 10,6 saniye içinde tamamlıyor. INSTER Cross’un maksimum hızı ise 150 km/s. Otomobil, 49 kWh kapasite ile birleşik kullanımda (WLTP) yaklaşık 360 km menzil sunarken şehir içindeki kullanımda bu değer daha da artabiliyor. Şarj performansı da beklentileri karşılıyor: DC hızlı şarj desteğiyle %10-%80 şarj süresi yalnızca 30 dakika ve AC şarj ile tam doluluk için ideal süreler sunuyor.

INSTER Cross, aynı zamanda güvenlik donanımlarıyla da öne çıkıyor. Hyundai’nin gelişmiş sürüş destek sistemleriyle donatılan modelde; Ön Çarpışma Önleme Asistanı 1.5, Şerit Takip Asistanı (LFA), Akıllı Hız Sabitleyici (SCC) ve gibi özellikler standart olarak sunuluyor. Bu sistemler, günlük şehir içi kullanımda olduğu kadar uzun yolculuklarda da sürücüye güvenli ve konforlu bir deneyim sağlıyor. Ayrıca, rejeneratif frenleme özelliği sayesinde enerji verimliliği artırılırken, tek pedal sürüş deneyimi (i-Pedal) şehir içi kullanımda pratiklik ve kolaylık sunuyor.

INSTER Cross, “Limon Sarısı” detaylara sahip özel kabartmalı gri kumaş koltuklarla donatılıyor. Bu koltukları ön konsol ve orta konsoldaki limon sarısı vurgular tamamlıyor. Inster Cross ayrıca, konforu artıran gelişmiş bilgi-eğlence ekranı, 10,25 inç dijital gösterge ekranı ve güvenlik donanımlarıyla beraber tam olarak kalabalık şehirlerin en ideal modeli olmaya aday olarak gösteriliyor.

 

Continue Reading

Otomotiv Sektörü

Dünyanın En Hafif ve En Hızlı Kurulan Karavanı

Türkiye’den dünyaya açılan yerli karavan markası Hotomobil, yeni modeli Atlas Kabin Box ile karavan ve kamp dünyasına yepyeni bir soluk getiriyor. Yenilikçi monoblok gövde yapısı, hafifliği ve çok amaçlı kullanımıyla öne çıkan Atlas Kabin Box, doğa tutkunları ve macera severler için tasarlandı. 

Türkiye’nin ve Avrupa’nın en geniş model gamına sahip Hotomobil, yeni modeli Atlas Kabin Box ile sınıfının en dayanıklı ve en hafif kabin çözümünü sunuyor. Monoblok yapısı sayesinde minimum ağırlıkla maksimum dayanıklılık sağlayan bu özel box, hem şehir içi pratik kullanım hem de doğada konforlu bir kamp deneyimi yaşatırken, yolda ev konforunu arayanlar için vazgeçilmez bir seçenek oluyor.

Ultra Hafif – Ultra Hızlı  

Pickup sahipleri için geliştirilen Atlas, sadece birkaç saniyede kurulabilen yapısı ve sınıfının en hafif kabin box’ı olmasıyla öne çıkıyor. Kompakt ama dayanıklı tasarımı sayesinde aracınıza ekstra yük bindirmeden özgürlüğü yanınızda taşımanıza imkan tanıyor.

İki Farklı Kullanım, Tek Tasarım

Atlas Kabin Box, günlük kullanım ile doğa maceraları arasında kusursuz bir köprü kuruyor. Geniş bagaj hacmi, akıllı depolama çözümleri ve pratik dönüşüm özelliği sayesinde şehir içinde konfor, doğada özgürlük sunuyor. Aerodinamik yapısı yakıt tüketimini azaltırken, kompakt ve taşınabilir gövdesi her yolculuğu daha kolay hale getiriyor.

Her Pickup’a Uyum  ve Kişiselleştirilmiş Tasarım

Atlas’ın en dikkat çekici özelliği, tek tasarımın hem Avrupa hem de Amerika boyutlarındaki tüm pick-up araçlarla uyumlu olması. Kullanıcılar farklı bir model seçmek zorunda kalmadan, sahip oldukları pickup ne olursa olsun Atlas’ı güvenle kullanabiliyor. Böylece tek bir kabin, farklı kıtalardaki tüm sürüş ve yaşam tarzlarına ayak uyduruyor.

Dayanıklı monoblok gövde teknolojisi, uzun ömürlü ve sağlam bir yapı sağlarken; kişiselleştirilebilir renk ve donanım seçenekleri kullanıcıya kendi tarzını yansıtma özgürlüğü veriyor. Atlas aynı zamanda genişletilebilir yaşam alanıyla da öne çıkıyor. Yan oda seçeneği sayesinde iç hacim artırılabilirken, tavandaki özel taşıma alanı bisiklet, kayak gibi outdoor ekipmanlarını taşımayı kolaylaştırıyor.

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2019 SUV4CROSS markası tescilli bir markadır.