Otomotiv Sektörü
PEUGEOT i-COCKPIT® 10 YAŞINDA
PEUGEOT i-COCKPIT®: Cesur Bir Buluşun ve Başarının Hikayesi!
PEUGEOT, ilk nesil 208 ile, 10 yılı aşkın bir süre önce, otomotiv tarihinde en az gelişen unsurlardan biri olan sürüş pozisyonunda devrim yapma cesaretini gösterdi. Yenilikçi kokpit mimarisi o tarihten bu yana farklı modeller için neredeyse 10 milyon adet üretildi ve i-Cockpit® ürün gamının tamamına yayıldı. PEUGEOT araçlarının özgün bir özelliği haline gelen i-Cockpit, bugün gelinen noktada, sürücülerin ve yolcuların duygularını, güvenliğini ve konforunu iyileştirmedeki mükemmelliğini kanıtlamasıyla da öne çıkıyor.
PEUGEOT, ilk olarak 208 modelinde seri üretime dahil ettiği yenilikçi kokpit mimarisi i-Cockpit®’in 10. yılını kutluyor. 10 yıllık sürede 10 milyondan fazla PEUGEOT modeline uygulanan i-Cockpit®, sürekli geliştirilmeye devam ediyor, her yeni modelde yeni bir seviyeye getirilerek markanın imza özelliklerinden biri de olmaya devam ediyor. i-Cockpit® konsepti, o tarihten bu yana değişmeyen üç temel unsura sadık kalmaya devam ediyor. Bunlar; daha iyi bir sürüş hissi ve kullanım kolaylığı için kompakt bir direksiyon simidi, sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan sürüş bilgilerini görmesini sağlayan yükseltilmiş bir ekran ve sürücünün otomobilin temel işlevlerini yönetmesine olanak tanıyan, kolayca erişilebilen ve görülebilen büyük bir merkezi dokunmatik ekran.
i-Cockpit® ile ilk tanışma PEUGEOT SR1 ile oldu
i-Cockpit®’in hikayesi, aslında 2010 yılında, markanın gelecekle ilgili düşüncelerini gözler önüne seren zarif coupé-cabrio PEUGEOT SR1 konsept otomobilinin Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılmasıyla başladı. Buna, geleneksel tasarım ve ergonomi kodlarını alt üst eden, devrim niteliğinde bir sürüş pozisyonu da dahildi. PEUGEOT ekipleri o zamanlar sürücü koltuğunu daha fazla araç içi duygu, daha fazla ergonomi ve daha fazla güvenlik için geliştirmek istiyorlardı. Tasarımcılardan ve mühendislerden oluşan küçük bir ekip çalışmaya başladı. Kısa sürede, daha küçük bir direksiyon simidi önerisi ortaya çıktı. O zamana kadar bir otomobil direksiyonu büyüktü ve ekrandaki bilgiler direksiyon simidinin içinden okunuyordu. Ancak ekranın ve direksiyonun bu geleneksel konumlandırması dikkat dağıtıcıydı. Bilgileri okumak için en iyi pozisyon göz hizasıydı. Dolayısıyla, bilgilerin göz hizasında olması gerekiyordu. Daha küçük bir direksiyon simidi ile birleştirilen bu yeni konum, “Yükseltilmiş Gösterge Ekranı” olarak bilinen ekrana sahip, tamamen yeni bir sistem yarattı. Tüm kontrolleri basitleştiren ve ek olarak bağlantı sağlayan bir dokunmatik ekran da eklendi. Bu, PEUGEOT için dokunmatik ekranların başlangıcıydı.
PEUGEOT Ürün Müdürü Jérôme Micheron; “Marka için riskler yüksekti. Böylesine yenilikçi ve yeni bir konsepti taahhüt ederek; bilerek risk alıyorduk. Her şeyden önce, müşterilerimizin konsepti beğendiğinden emin olmamız gerekiyordu. Fransız ve Alman müşterilerimizle bir pist üzerinde testler düzenledik. Onlara normal bir direksiyonu ve ön konsolu olan bir otomobil kullandırdık. Ardından yeni direksiyon ve bu yeni yükseltilmiş gösterge ekranı olan prototipe oturmalarını istedik. Geri bildirim harikaydı. Gençler, yeni direksiyonun sportifliğini takdir ederken, ilerlemiş yaştakiler çevik, modern ve değişimi temsil ettiğini düşünüyorlardı. Herkes küçük direksiyon simidini büyük bir kolaylıkla kabullendi. Eşsiz bir fikre sahip olduğumuza kesinlikle ikna olmuştuk” dedi.
PEUGEOT 208’deki i-Cockpit® 2012’de tanıtıldı
İlk nesil PEUGEOT 208, standart olarak sunduğu i-Cockpit® ile heyecan yarattı. Sürücü deneyimini dönüştüren bir yenilik olarak kendini hızla kabul ettirdi. PEUGEOT 208, kompakt direksiyon simidi sayesinde, aynı manevra için daha az sürücü hareketi gerektiriyordu ve böylece daha çevik bir sürüş sunuyordu. Göstergelerin göz hizasında olması sayesinde gözler daha az yoruluyordu. Alçak direksiyon, sürücünün kollarının daha rahat açılarda konumlandırılmasını sağlıyordu ve merkezi dokunmatik ekran da aracın ana işlevlerinin sezgisel olarak çalıştırılmasına olanak tanıyordu. Kompakt direksiyon simidinin reaksiyonları hızlandırması, yükseltilmiş ekranın gözlerinin yola daha fazla odaklanabilmesine katkısı ve gösterge panelindeki uyarıları daha görünür kılması, sürücü yorgunluğunu azaltarak güvenliği artırıyordu. Benzersiz tasarımıyla da teknolojik sürüş deneyimini geliştiriyordu.
Kullanıcı ihtiyaçlarına daha iyi uyum sağlamak için sürekli gelişti
PEUGEOT i-Cockpit® ilk çıktığı günden bu yana gelişmeye ve modernleşmeye devam etti. 2016 yılında, PEUGEOT 3008 ve PEUGEOT 5008’in ikinci nesli ile tamamen özelleştirilebilen ve kişiselleştirilebilen 12,3 inçlik bir dijital ekrana sahip bir versiyonu pazara sundu. Kısayol geçiş anahtarları, temel işlevlere erişimi daha da kolaylaştırmak için merkezi dokunmatik ekranın altına yerleştirildi. 2019 yılında, ikinci nesil PEUGEOT 208 ile 3-Boyutlu dijital gösterge devreye alındı.
PEUGEOT, yeni PEUGEOT 308 (2021) ve 408 (2022) modellerinde sunduğu PEUGEOT i-Cockpit® ile bir adım daha ileri gitti; yeni i-Connect® bilgi-eğlence sistemini tanıttı. Sürüş yardımcılarını kullanırken sürücünün ellerini algılayabilen yeni kompakt direksiyon simidine ek olarak; klima, telefon kişileri, radyo istasyonu ve uygulama başlatma ayarları için yapılandırılabilen dokunmatik i-toggle düğmeler de yenilikçi çözümler olarak öne çıkıyor. Üstelik bunların her biri, kullanıcı gereksinimine göre ayarlanabiliyor.
PEUGEOT i-Cockpit® henüz gelişimini tamamlamadı!
PEUGEOT i-Cockpit®’in hikayesi henüz başlangıç aşamasında. 2023’ün başında, Las Vegas’ta düzenlenen CES’te tanıtılan PEUGEOT INCEPTION, yeni PEUGEOT i-Cockpit®’in olası evrimini gözler önüne seriyor. Daha sezgisel kokpit mimarisi, yeni nesil tablet ve akıllı cihazlara benzer hareketlere sahip devrim niteliğindeki yeni direksiyon kontrolü Hypersquare ile, i-Cockpit’in gelecekteki gelişimi ortaya konuyor. PEUGEOT İç Tasarım Müdürü Bertrand Rapatel; “i-Cockpit® her zaman sezgisel, dinamik ve ikonik olmaya devam edecek. Bu bizim amaçlarımızdan biri. PEUGEOT bu alanda öncü. Bu nedenle bir adım önde olmak ve ikonik olmaya devam etmek için her zamankinden daha fazla yenilikçi, yaratıcı ve öncü olmaya devam edeceğiz. Şaşırtmaya devam edecek ve en üst seviyede kalmak için sürekli yenilikler geliştireceğiz. i-Cockpit®’in parlak bir geleceği var” dedi.
Otomotiv Sektörü
Yenilenen Kia Sportage Türkiye’de Satışa sunuldu
1993 yılındaki ilk neslinden itibaren dünyada SUV kültürünün oluşmasında önemli bir mirasa sahip olan ve 7 milyon adedin üzerinde satış başarısı kazanan Kia Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle Türkiye’de.
Yeni Sportage, Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesiyle, özgüvenli görünümü ve göz alıcı LED Star Map aydınlatması ile öne çıkıyor.
Güçlü SUV Mirası
Kia’nın küresel ölçekte bugüne kadar en yüksek satış adedine ulaşan amiral modeli Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle tasarım, teknoloji ve konfor alanlarında yapılan kapsamlı değişim ve yeniliklerle C SUV segmentinde yeni bir standart belirliyor.
Küresel ölçekte 7 milyon adetten fazla satılan ve Türkiye’de de her zaman yoğun ilgi gören Sportage, cesur dış tasarımı, üstün teknolojik özellikleri ve sunduğu konforla SUV sınıfındaki iddiasını sürdürüyor.
Tasarım: Cesur dış görünüm, lüks iç mekân
Yeni Sportage’da Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesi bir kez daha dikkat çekiyor. Modelin tasarımında pürüzsüz ve yumuşak yüzeyler, güçlü ve sağlam çizgilerle dengeleniyor. Yeni tasarım ön ve arka tamponlar ve dikkat çeken LED Star Map aydınlatmaları Kia’nın imzası haline gelen “Kaplan Burun” ön ızgarasıyla tamamlanıyor.
İç mekânda ferah ve konforlu bir yaşam alanı sunan Yeni Sportage, GT-Line donanımında çift renkli deri direksiyon simidi ve sadeleştirilmiş gösterge paneliyle modern bir tasarım anlayışını yansıtıyor. Yeni koltuk döşemeleri konforu artırırken, GT-Line’a özel dekoratif süet deri koltuklar şıklığı ön plana çıkarıyor.
Arka koltukta neredeyse 1 metre (996 mm) diz mesafesi sunan Yeni Sportage, 591 litrelik bagaj hacmini, arka koltuklar yatırıldığında 1.780 litreye kadar çıkarabiliyor. Yeni Sportage, 19 inç jantlarla gelirken GT-Line donanımında aynı ölçülerde özel tasarım alüminyum jant seçeneği de sunuyor.
Konforlu ve Akıllı Çözümler
Yeni Sportage, sürüş deneyiminin merkezine konumlandırdığı 12,3 inç çift panoramik entegre ekranla şıklığı ve teknolojiyi bir araya getiriyor. Sürücü destek sistemleri, navigasyon ve multimedya fonksiyonlarına kolay erişim sağlanırken aynı zamanda Harman Kardon premium ses sistemi ise müzik deneyimini zirveye taşıyor.
Multimedya ekranının altındaki çok fonksiyonlu dokunmatik panel, sürücülere ses ve klima ayarlarını sezgisel şekilde yönetme imkânı sunuyor. Kablosuz Apple CarPlay & Android Auto, çevre görüş kamerası, 360 derece park sensörü ve kablosuz telefon şarj gibi teknolojiler de Yeni Sportage’daki sürüş deneyimini daha keyifli kılıyor.
Yeni Sportage, üç farklı donanımla 2.820.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Otomotiv Sektörü
BYD Türkiye, “Teknoloji Şovu”na TEKNOFEST İstanbul’da Devam Ediyor
BYD Türkiye, Kemerburgaz’da inşa ettiği özel alanda YANGWANG U8 ve YANGWANG U9’un benzersiz yeteneklerini sergilediği nefes kesen teknoloji şovunun ardından, şimdi de bu modelleri ve teknolojik gücünü TEKNOFEST İstanbul’da katılımcılarla buluşturdu.
Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, Türkiye’nin en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST İstanbul’da yerini aldı. 17-21 Eylül tarihlerinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen festival, teknoloji tutkunlarını bir araya getirirken; BYD Türkiye de lüks segment markası YANGWANG U8 ve YANGWANG U9 modellerinin yanı sıra, ODMD (Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği) Ocak – Ağustos verisine göre tüm elektrikli hatchback modeller içerisinde en fazla satış yapan BYD DOLPHIN modelini ziyaretçilerle buluşturdu.
BYD’nin devrim niteliğindeki Blade Batarya, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi başta olmak üzere ileri teknolojileri de fuar alanında kurulan özel stand alanında katılımcılara tanıtıldı.
TEKNOFEST’E gelen ziyaretçiler, BYD’nin inovasyon gücüyle donatılmış araçlarını ve ileri teknolojilerini yakından inceledi. Track Edition versiyonu ile dünyanın en hızlı elektrikli süper spor modeli unvanına sahip YANGWANG U9, BYD’nin kurduğu özel stand alanında sergilenirken, amfibi özelliği sayesinde hem karada hem de suda hareket edebilen YANGWANG U8 ise 360 derece Tank Dönüşü performansı ile nefes kesen bir şov sundu.
“BYD Teknoloji Şovu’ndan sonra, ileri teknolojilerimizi TEKNOFEST’te tüm Türkiye ile buluşturuyoruz”
BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, markanın inovasyona olan güçlü bağlılığını her fırsatta yansıtmaya büyük önem verdiklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Türkiye’nin en büyük teknoloji etkinliği olan TEKNOFEST, ülkemizin özellikle havacılık ve savunma sanayi alanında ulaştığı noktayı gösteren son derece değerli bir organizasyon. Ayrıca, gençlerimizin bilim ve teknolojiye olan ilgisini destekleyerek, ülkemizin geleceğine de katkı sunuyor.
DNA’sında teknoloji ve inovasyon olan BYD ise, kendini sürekli gelişime adamış küresel bir teknoloji markası. 120 bini aşkın Ar-Ge mühendisiyle her gün ortalama 40 patent başvurusu gerçekleştiren şirket; bataryadan elektrikli motorlara, süspansiyon sistemlerinden akıllı sürüş teknolojilerine kadar birçok devrim niteliğindeki teknolojiyi otomotiv dünyasına kazandırıyor.
Türk tüketicisi, yeni teknolojilere olan ilgisi ve hızlı adaptasyon yeteneğiyle öne çıkıyor. Biz de BYD Türkiye olarak, 7 farklı modelden oluşan geniş ürün yelpazemizle en son teknolojileri kullanıcılarımızla buluşturuyoruz. Bugün burada teknoloji ve otomobil severlere BYD’nin inovasyon gücünü yakından tanıtmak için bulunuyoruz. 11 Eylül’de Kemerburgaz’da gerçekleştirdiğimiz, Avrupa’da bir ilk olma özelliği taşıyan etkinlikte YANGWANG U8 ve U9 modellerimizi kapsamlı bir teknoloji şovuyla tanıtmıştık. BYD Teknoloji Şovu’ndan sonra şimdi ileri teknolojilerimizle TEKNOFEST’te yer almak ve bu teknolojilerimizi tüm Türkiye ile buluşturmak bizim için ayrı bir mutluluk.”
BYD, teknoloji gücüyle fark yaratıyor
1995’te batarya üreticisi olarak yola çıkan BYD, bugün elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji ve akıllı teknolojiler alanında geliştirdiği çözümlerle daha temiz ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor. 2022’de fosil yakıtlı araç üretimini tamamen sonlandıran ilk otomotiv şirketi olan BYD, bugün dünyanın lider yeni enerjili araç üreticisi konumunda bulunuyor.
Batarya, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi elektrikli araçların kalbinde yer alan bileşenlerdeki uzmanlığıyla öne çıkan BYD, son yıllarda geliştirdiği Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO Süper Hibrit Sistemi gibi yenilikler, markayı sektörün öncüleri arasına taşıyor. Bir teknoloji lideri olarak BYD, yalnızca otomobil üretmekle kalmıyor; mobilitenin geleceğini yeniden tanımlıyor. YANGWANG U8 ve U9 modelleri, bu vizyonun en çarpıcı örneklerini temsil ediyor.
DOLPHIN: Gelişmiş teknoloji, uzun menzilli batarya gücü
Okyanus serisinin öne çıkan modellerinden BYD DOLPHIN, deniz yaşamından ilham alan tasarım detaylarıyla şık ve modern bir görünüm sunuyor. Gelişmiş teknolojisini uzun menzilli batarya gücüyle birleştiren BYD DOLPHIN, konfor ve verimlilik odaklı bir sürüş deneyimi sağlıyor.
Geniş iç hacmi ve yüksek teknoloji donanımlarıyla segmentinde öne çıkan BYD DOLPHIN, 2024 AutoBest Ödülü’nü kazanarak kalite ve verimliliğini tescilledi. BYD’nin kendi geliştirdiği e-Platform 3.0 üzerinde yükselen model, Lityum Demir Fosfat (LFP) teknolojisine sahip 60.4 kWsa kapasiteli Blade Batarya ile güvenlik, dayanıklılık ve performans konusunda yüksek standartlar sunuyor.
204 PS güç ve 310 Nm tork üreten elektrik motoruyla 0-100 km/s hızlanmasını 7 saniyede tamamlayan DOLPHIN, 160 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. WLTP ölçümlerine göre 427 km WLTP menzil ve 15.9 kWsa karma enerji tüketimi sunan model, 110 kW DC hızlı şarj desteği sayesinde bataryasını yüzde 30’dan yüzde 80’e 26 dakikada şarj edebiliyor. Gelişmiş enerji tasarrufu sağlayan ısı pompası sistemi ise standart olarak sunuluyor.
Euro NCAP’ten 5 yıldız alan BYD DOLPHIN, markanın diğer modellerinde olduğu gibi uzaktan bağlantı özellikleriyle kullanıcılarına üst düzey konfor sunuyor. Türkiye’deki BYD sahipleri ise uzaktan güncelleme (OTA) sistemi sayesinde araçlarını servise gitmeye gerek kalmadan güncelleyerek her zaman en güncel teknolojiye sahip olabiliyor.
YANGWANG U8: BYD’nin lüks ve son teknoloji SUV’u
YANGWANG markasının ilk seri üretim modeli olan U8, BYD’nin 20 yılı aşkın AR-GE birikiminin ve inovasyon vizyonunun bir sonucu olarak ortaya çıktı. Performans, güvenlik ve ileri teknolojiyi bir arada sunan U8, lüks SUV segmentinde “fütüristik teknoloji, olağanüstü off-road kabiliyeti ve premium yaşam alanı” kombinasyonu ile öne çıkıyor. YANGWANG’ın temeli, 2004’te tanıtılan BYD ET konseptine dayanıyor. ET, dört motorlu bağımsız aktarma sistemini dünyaya ilk kez tanıtmıştı. 20 yıl sonra bu vizyon, e4 platformu ile seri üretime taşındı.
Markanın logosu, “elektrik” anlamına gelen en eski Çince hiyerogliflerden Dian’dan esinlenmiş olup, ilerleme ve bilinmeyene cesurca yol almayı simgeliyor.
Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan IF Tasarım Ödüllü U8’in öne çıkan teknolojileri arasında yüzme kabiliyeti dikkat çekiyor. Araç, bu özelliği sayesinde karada ilerledikten sonra su üzerinde de yol alabiliyor. Bir diğer yenilikçi özellik olan Tank Dönüşü ise dört tekerin ters yönlerde dönmesiyle aracın kendi etrafında 360 derece dönmesine imkân tanıyor.
49,05 kWh Blade Batarya ve CTC (Cell-to-Chassis) entegrasyonu ile 880 kW (1.196 PS) güç ve 1.280 Nm tork sunan araç, 0’dan 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor ve azami 200 km/s hız yapabiliyor. CLTC protokolünde, aracın karma sürüş menzili 1.000 km, elektrikli sürüş menzili ise 180 km olarak açıklanıyor.
Araç içi uydu iletişimi, gece görüş sistemi ve opsiyonel drone kitiyle donatılmış olan U8, aynı zamanda VtoL enerji paylaşımı ve 15+1 kişiselleştirilebilir off-road modu gibi özelliklerle de dikkat çekiyor. DiSus-P hidrolik gövde kontrol sistemi, 20 inç dövme alaşım jantlar, su geçirmez hava girişi ve sabit yan basamak gibi donanımlar da araca üstün bir kullanım deneyimi sağlıyor.
YANGWANG U9: BYD’nin elektrikli süper otomobil vizyonu
BYD YANGWANG U9, inovasyon, mühendislik, güvenlik ve estetiği bir araya getiren elektrikli süper spor otomobil vizyonunu temsil ediyor. 360 derece dönüş, zıplama ve dans etme kabiliyetleriyle otomotiv dünyasında yenilikçi bir performans deneyimi sunan bu model, ileri teknoloji ile estetiği bir araya getiriyor. Keskin hatlara sahip Time Gate tasarım dili, Interstellar far tasarımı ve dinamik ışık imzaları ile U9, aerodinamik ve sportif bir duruş sergiliyor. Çift kokpit iç düzen ve 127 renkli ambiyans aydınlatması, sürüş moduna göre değişerek yüksek teknoloji deneyimini pekiştiriyor.
Dört bağımsız motoruyla 1.305 PS güç ve 1.680 Nm tork üreten BYD YANGWANG U9, 0’dan 100 km/s hıza 2,36 saniyede ulaşabiliyor. 80 kWh yeni nesil Blade Batarya ile CLTC protokolünde 450 km menzil sağlayan araç, 500 kW çift girişli ultra hızlı şarj sistemi sayesinde yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 10 dakikada ulaşabiliyor.
BYD’nin e4 platformu üzerine inşa edilen U9, bağımsız tork kontrolü, DiSus-X akıllı gövde kontrol sistemi, karbon-seramik diskler ve gelişmiş süspansiyon yapısı ile hem pist performansı hem de günlük sürüş konforu sunuyor. Aerodinamik olarak ayarlanabilir ve opsiyonel karbon fiber “swan neck” spoiler yüksek yere basma kuvveti sağlayarak üstün yol tutuşu sağlarken, araçta ısı pompası ve Cell-to-Body entegrasyonu gibi ileri teknolojiler de yer alıyor.
YANGWANG U8 ve U9 modelleri, BYD’nin Ar-Ge gücünü, mühendislik vizyonunu ve teknoloji liderliğini doğrudan yansıtırken, şu an için Avrupa homologasyonu bulunmadığı için Türkiye pazarında kısa vadede satışa sunulmaları planlanmıyor.
Otomobil
JAECOO Türkiye Pazarındaki Üst Düzey Başarısını Kutluyor!
Türkiye pazarındaki ilk yıl dönümünü kutlayan JAECOO, bu süreçte premium SUV segmentindeki olağanüstü başarısını gözler önüne serdi. Bu kapsamda markanın ilk premium off-road SUV modeli JAECOO 7, üstün performansı, yenilikçi tasarımı ve premium kullanıcı deneyimiyle hem güçlü bir itibar hem de etkileyici satış rakamları elde ederek 2025 yılında 4×4 içten yanmalı motorlu SUV segmentinde yıl başından bu yana zirveye yerleşti ve markanın pazardaki bilinirliğini ve rekabetçiliğini tümüyle kanıtladı. Üstün tasarımı, ileri teknolojisi ve şehirli çok yönlülük ile off-road kabiliyetini birleştiren JAECOO, pazar ve medyadan yüksek takdir kazanırken, aynı zamanda şehirli seçkin kullanıcıların da gözdesi oldu.
JAECOO’nun ilk yıl dönümü kutlaması başarıyla tamamlandı. Markanın gelişiminde önemli bir dönüm noktası olan etkinlik, JAECOO’nun geçtiğimiz yıl boyunca teknoloji inovasyonu, ürün tasarımı ve hizmet deneyimindeki olağanüstü başarılarını gözden geçirmesini sağlarken premium SUV pazarındaki istikrarlı büyümesini ve etkisini de ortaya koydu. Özellikle bu özel günde JAECOO 7, üstün performansı, yenilikçi tasarımı ve premium kullanıcı deneyimiyle hem güçlü bir itibar hem de etkileyici satış rakamları elde ederek 2025 yılında 4×4 içten yanmalı motorlu SUV segmentinde yıl başından bu yana zirveye yerleşti ve markanın pazardaki bilinirliğini ve rekabetçiliğini tümüyle kanıtladı.
JAECOO, 2024 yılında gerçekleştirdiği resmi Türkiye lansmanından bu yana olağanüstü tasarım, ileri teknoloji, müşteri odaklı felsefe ve premium ürün konumlandırmasından güç alarak hızla üst segment bir lüks marka olarak kendini kanıtladı. Lansmanından itibaren marka, çok sayıda ana akım haber kaynağından, otomotiv odaklı medyadan yüksek övgüler aldı; bu da JAECOO’nun profesyonel gücünü ve lüks SUV pazarındaki benzersiz cazibesini doğruladı. Aynı zamanda JAECOO’nun kullanıcı kitlesi de markanın yüksek segment konumlandırmasını yansıtıyor. Bu kitle şirket yöneticileri, uzmanlar ve öncü girişimcilerin bulunduğu çeşitli sektörlerden seçkin profesyonellerden oluşuyor. Bu da markanın şehirli seçkinler arasındaki geniş tanınırlığını ve etkisini ortaya koyuyor.
JAECOO 7 4×4 içten yanmalı motorlu SUV segmentinin zirvesinde
Beklentileri karşılayan JAECOO, lansmanından bu yana üstün ürün kabiliyetleri ve olağanüstü kullanıcı deneyimi sayesinde pazarın ilgisini toplamayı başardı. JAECOO 7, şehirli seçkinlerin talep ettiği lüks ve konforu sunmakla birlikte, aynı zamanda etkileyici arazi performansı da sağlayarak şehir ve açık hava koşullarında kolaylıkla yol alabiliyor. Yedi farklı sürüş modu, dört tekerlekten çekiş sistemi, 540 derece gelişmiş görüntü sistemi ve rafine tasarımıyla JAECOO 7, son derece rekabetçi bir pazarda öne çıkıyor. JAECOO 7, geçtiğimiz yıl boyunca, mükemmel pazar performansını koruyarak 2025 yılında dört tekerlekten çekişli benzinli SUV segmentinde zirveye yerleşti. Bu başarı, markanın lüks SUV sektöründeki gücünü ve etkisini vurgularken, aynı zamanda off-road yetenekleri ile çok yönlü şehirli SUV kabiliyetini bir araya getiren yüksek segment bir marka olarak JAECOO’nun olağanüstü rekabetçiliğini doğruluyor. Aynı zamanda şehirli seçkin kullanıcı topluluğu arasında itibarını ve etkisini daha da pekiştiriyor.
Markanın geçtiğimiz yıl boyunca gösterdiği olağanüstü performans ve istikrarlı büyüme, gücünü ve etkisini tümüyle ortaya koyuyor. İleriye bakıldığında JAECOO, inovasyonla gelişimi sürdürmeye, ürünlerini ve hizmet deneyimini sürekli optimize etmeye, premium segment SUV pazarındaki liderliğini sağlamlaştırmaya ve yeni trendler belirlemeye devam edecek.
