Connect with us

Sektörel

OSS Derneği’nin Düzenlediği Türkiye’nin İlk Aftermarket Zirvesi, Katılımcılardan Tam Not Aldı!

Türkiye’nin ilk ve tek Aftermarket Zirvesi AFM23, yaklaşık 500 katılımcıya ev sahipliği yaptı. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin (OSS) düzenlediği zirvede, üretici, tedarikçi, distribütör ve bağımsız servislerin yanı sıra küresel paydaşlar ile sektörün öncü isimleri de yerini aldı. 7 oturum üzerinde gerçekleştirilen zirvenin açılışında konuşan OSS Başkanı Ziya Özalp, “Sektördeki yükseliş trendi 2023’te de devam etti. 250 üyesiyle OSS olarak 8 yönetim kurulu üyesinden biri ve aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi olmayan tek ülke sıfatıyla temsil ettiğimiz çatı derneğimiz FIGIEFA’nın da ana gündeminde yer alan, elektrikli araç dönüşümüyle birlikte ortaya çıkabilecek risk ve fırsatları, bunun tedarik zincirindeki olası yansımalarını gündemimizde tutmaya devam ediyoruz” dedi.

AFM23’ün dikkat çekici isimlerinden DEIK Yönetim Kurulu Üyesi Steven Young da 2050’ye giden yolculukta otomotiv sektörünü nelerin beklediğiyle ilgili detaylı bir sunum gerçekleştirdi. “Geçmişte yakalanan hızla geleceğe odaklanmamız gerekiyor” diyen Steven Young, “Gelecekten bahsederken eskiden terimler ve iş yapış şekli otomotiv sektöründe otomotiv teknolojisiydi. Ama artık öyle değil. Akıllı hareketlilikten bahsediyoruz. Yeni dönemde gelişmekte olan ülkeler öne çıkmaya başlayacak. Enerji tarafında hidrojenin, binek ve hafif ticari araçlarda kullanılmaya başlamasıyla birlikte hızlanacak. İyi ürün yapmak sizin rekabette başarılı olmanızı hiçbir şekilde garantilemiyor. Bundan sonra rekabet iş modelleri arasında olacak. Yani iyi bir ürün onu iyi bir hizmet paketiyle müşteriye sizin sunabilmemiz çok önemli” diye konuştu.

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), Türkiye’nin ilk Aftermarket Zirvesi’ni büyük bir başarıyla tamamladı. Yaklaşık 500 katılımcıyla sektörün tüm paydaşlarının yoğun ilgisi ve geniş çaplı katılımıyla gerçekleştirilen zirvede otomotiv endüstrisinde yaşanan köklü değişimin satış sonrası pazarına yansımaları ve sektörün karşılaştığı sorun ve problemlere çözüm önerileri masaya yatırıldı. 7 oturum üzerinden düzenlenen AFM23 zirvesinde, birbirinden önemli isimler, sektörün geleceği ve otomotivdeki değişime nasıl adapte olunabileceği konularında detaylı sunumlar gerekleştirdi. AFM23 kapsamında elde edilen tüm gelirin deprem bölgesine bağışlanacağı vurgulandı.

Sektör adına pozitifte kalmaya devam ediyoruz!

Zirvenin açılışında konuşan OSS Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özalp, “OSS Derneğimiz, Otomotiv Satış Sonrası Sektörünün ülkemizde gelişmesine ve büyümesine katkı sağlamak amacıyla 1995 yılında kuruldu. Bugün itibarıyla 28’inci yılımıza giriyoruz. Bu alanda uluslararası arenada faaliyet gösteren FIGIEFA’nın da bir üyesiyiz. Bugün itibarıyla ilkini gerçekleştirdiğimiz Türkiye’nin ilk Aftermarket Zirvesi’yle sektörün sorunlarını ve yeni trendleri masaya yatırıp, sektörümüzün her oyuncusunun birbiriyle iletişimini geliştirmeyi hedefliyoruz. Geleneksel hale getirmeyi hedeflediğimiz Aftermarket Zirvesi, sektörümüzün gelişimi için yaptığımız çalışmalardan önemli bir parçası olacak. Sektörümüzdeki gelişimi tıpkı bugün olduğu gibi ancak yine birlikte artırabiliriz. İç sesimize, çok sesliliği ekleyerek ilerlediğimiz bu yolda üye sayımız bugün 250’yi buldu” dedi. Sektörün zorlu ülke gündeminin yanı sıra globalde de ciddi bir imtihandan geçtiğini söyleyen Ziya Özalp, “Sektörü zorlayan pandeminin ardından 6 Şubat’taki depremlerle tüm Türkiye’nin olduğu gibi bizim de çok canımız yandı. Bölgeye elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Umutlu olmak, sektöre ve dünyaya umut olmak zorundayız. Biz aftermarket üreticileri ve dağıtıcıları olarak sektör adına pozitifte kalmaya devam ediyoruz” dedi. Otomobildeki yapısal değişimin, global ve ulusal tüm belirsizliklere, pandemi gibi kimsenin öngöremeyeceği gerçeklere rağmen, yükseliş trendinin 2023’te de devam ettiğini vurgulayan OSS Başkanı Ziya Özalp, şöyle devam etti: “Satış adetleri, ihracat ve istihdam rakamları bunun ‘elle tutulur’ kanıtları. OSS olarak 8 yönetim kurulu üyesinden biri ve aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi olmayan tek ülke sıfatıyla temsil ettiğimiz çatı derneğimiz FIGIEFA’nın da ana gündeminde yer alan, elektrikli araç dönüşümüyle birlikte ortaya çıkabilecek risk ve fırsatları, bunun tedarik zincirindeki olası yansımalarını gündemimizde tutmaya devam ediyoruz.” Şeklinde konuştu.

65 yaş üzeri iş dünyasına müthiş alanlar açacak!

Zirvenin dikkat çekici isimlerinden DEIK Yönetim Kurulu Üyesi Steven Young, “2050’ye giden yolculukta neler değişecek” konulu bir detaylı sunum yaptı ve sektör temsilcilerinin sorularını yanıtladı. 2050’ye giden yolculukta bağlanabilirlik, ikinci kentleşme, demografik enerji ve iklim olmak üzere 4 ana konunun öne çıkacağını vurgulayan Steven Young, “Akıllı cihazların sayısı 55 milyar adede yükselecek ve bu gittikçe çok hızlı şekilde artacak. 2050’ye geldiğimiz zaman dünya nüfusunun birçoğu artık büyük şehirlerde yaşamayı tercih edecek ve bu da şehirlerde altyapı konularında büyük bir imtihan olacak. Ayrıca 65 yaş ve üstü grubun diğer yaş gruplarına nispeten 2 kat daha fazla büyüyeceği öngörülüyor. Bu iş dünyasına müthiş yeni alanlar açacak. Geleneksel sektörlerimiz, yeni yetenekleri, genç yetenekleri çekmekte burada zorlanabilir ve bu önümüzdeki yıllarda boşluklara sebep olabilir. Bununla beraber maliyet dengelerini de etkileyecektir. Dolayısıyla şirketler olarak kendimizi Y nesline hitap eden cazip işveren haline getirmemiz gerek. Yani bu anlamda şirketin fiziksel ortamından tutun da kadın-erkek cinsiyet eşitliği bu çok önemli. Buna önem vermemiz gerekiyor” dedi. Enerji ve iklim sorunlarının bugün yaşanmaya başladığını ifade eden Steven Young, dünyanın 2030’da daha fazla enerjiye ve daha fazla temiz suya ihtiyacı olacağını kaydetti.

Hindistan’ı yakından takip edin!

“Geçmişte yakalanan hızla geleceğe odaklanmamız gerekiyor” diyen DEIK Yönetim Kurulu Üyesi Steven Young, şunları söyledi: “Gelecekten bahsederken eskiden terimler ve iş yapış şekli otomotiv sektöründe otomotiv teknolojisiydi. Ama artık öyle değil. Akıllı hareketlilikten bahsediyoruz. 2020 yılında nesnelerin internet sektörü zaten 250 milyar dolarlık bir sektör oluşturmuştu ve hızlı bir şekilde giderek artıyor. 2030’a kadar bu sektöre 15 trilyon dolar yatırım yapılacak. Dünyanın yazılım merkezi Silikon Vadisi’nden öteye, Hindistan’a doğru kayıyor. Muazzam bir yatırım var Hindistan’a. Hindistan’a dikkat edin ve takip edin. Çok hızlı bir şekilde büyüyecek. Öte yandan gelişmekte olan ülkelere yatırımlar, oradaki ekonomik aktivite ve tüketim gittikçe artıyor. Bununla beraber o bölgelerden yerel markalar çıkmaya başlıyor. Bunu özellikle pandemi bir ders olarak tüm dünyaya verdi. Artık tedarik zinciri daha çok lokal geçecek. Ekonomileri canlandıran orta sınıflardır. Dolayısıyla burada görüyoruz ki nüfus ağırlıklı gelişmekte olan ülkelerde. Düşük gelirden orta gelire geçen bir insan evvelden sahip olmadığı satın alma gücüne sahip olacak. Ve ilk defa belki bir araç alacak. Bu anlamda ekonomiler canlanmaya başlayacak. Ancak nerede olacak bu? Gelişmiş olan ülkelerde olmayacak. Gelişmekte olan bölgelerde ve ülkelerde gelecek. Afrika bunun bir tanesi. Uzakdoğu diğer bir bölge.”

Hidrojende kırılma noktası 2030 yılı!

Geleceğin mobilitesindeki ana değişim trendlerinden birinin de hidrojen olacağını belirten Young, şunları söyledi: “Şu anda ağır vasıtalarda görüyoruz, yoğun bir şekilde deneniyor. Yavaş yavaş ticarileşmeye başladı. Fakat öngörümüz şu ki, 2030 yılı bir kırılma noktası olacak. Şu anda hala birim maliyetleri ve güvenlik konusunda çalışmalar var. Hidrojen binek ve hafif ticarilere yayıldığı zaman hızlı bir şekilde devam edecek. Avantajı ne? Mevcut altyapıdan faydalanabilirsiniz. Depoyu 3 dakika doldurup 1000 kilometre menzile sahipsiniz ve uçtan uca sıfır emisyon.”Rekabetin artık sadece ürünler arası olmadığına işaret eden Steven Young, “İyi ürün yapmak sizin rekabette başarılı olmanızı hiçbir şekilde garantilemiyor. Bundan sonra rekabet iş modelleri arasında olacak. Yani iyi bir ürün onu iyi bir hizmet paketiyle müşteriye sizin sunabilmemiz çok önemli. Fortune 500 listesine bakıp 2000 yılı ile 2020’yi mukayese ederseniz, şirketlerin yüzde 52’sinin olmadığını görürsünüz. Sadece listede yok değil, yoklar. İstanbul Sanayi Odası’nın yayınladığı listeye bakarsanız ilk 1000’e. 2000 ile 2020’yi mukayese ederseniz görüyorsunuz ki yüzde 41 oranında şirketler yok olmuş” dedi.

Mobilite ekosistemi masaya yatırıldı!

OSS Derneği’nin düzenlediği Aftermarket Zirvesi’nin konuşmacıları arasında AYD Otomotiv Türkiye Satış Müdürü Muhammed Ziya Ağbektaş, AYD Otomotiv Global İş Geliştirme Müdürü Domenico David Adamo, Dinamik Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Selami Tülümen, Esas Holding Kurumsal İletişim Direktörü Berrak Kutsoy, INTERCARS Ticari Direktörü Tomasz Białach, Gelecek Daha Net Gençlik Platformu Kurucusu Serra Titiz, MAHLE Türkiye Genel Müdürü Bora Gümüş, Mann+Hummel Türkiye Otomotiv Yenileme Pazarı Direktörü Cemal Çobanoğlu, Martaş Otomotiv Yedek Parça Tic. Ve San. A.Ş.Dijital Dönüşüm Direktörü Serkan Kandemir, Messe Frankfurt Marka Yöneticisi Michael Johannes, NTT DATA Business Solutions Türkiye Satış direktörü Emir Serpicioğlu, Dinamik Teknolojileri Satış Müdürü Pınar Özer, OSS İş’te Balans Çalışma Grubu Üyesi ve KAGİDER YK Üyesi Beylem Leblebici Birsen, OSS İş’te Balans Çalışma Grubu Üyesi Erdem Çarıkcı ve Üçel Kauçuk Genel Müdürü Mehmet Mutlu yer aldı.

Yeni Servis Dünyası ve Mobilite Ekosistemi başlıklı Future Mobility Seansı’nda ise Bakırcı Group CEO’su Mehmet Karakoç, Türkiye, İran ve Orta Doğu Bosch Otomotiv Yedek Parça İş Birimi Servisler Kanal Pazarlama Müdürü Cem Güven, Euromaster Operasyon Direktörü Tegin Akyürek ve Stellantis Parça ve Servis Genel Müdürü Mehmet Akın değerlendirmelerde bulundu. TAV Havalimanları Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve TAV İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı M. Sani Şener’in “Toplumsal Başarı Hikayesi” özel sunumunun ardından OSS Genel Sekreteri Ali Özçete’nin hitabıyla zirvenin kapanışı gerçekleştirildi.

 

 

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sektörel

Chery TIGGO7 PRO MAX TransAnatolia’yı Başarıyla Tamamladı!

Türkiye’de satışa sunduğu SUV modelleri ile güvenilirlik ve dayanıklılık arayan kullanıcıların tercihi Chery, TIGGO7 PRO MAX modeli ile 15. kez koşulan Uluslararası rally raid yarışı TransAnatolia 2025’i başarıyla tamamladı. Rallinin 15 yıllık tarihinde başarıyla yarışı tamamlayan tek iki tekerlekten çekişli (4×2) araç olan TIGGO7 PRO MAX, ağırlıklı olarak dört tekerlekten çekişli (4×4) off-road araçlarının hakim olduğu bir alanda öne çıktı. 2.190 kilometrelik bir parkurda TIGGO7 PRO MAX, aşırı dayanıklılık sınavına çıkarak önemli bir “atılım anı”na imza attı.

 

Türkiye’nin muhteşem coğrafyasında 15. kez koşulan Uluslararası rally raid yarışı TransAnatolia 30 Ağustos’ta Bursa’da start aldı ve 6 Eylül’de Bolu’da sona erdi. Rallinin 15 yıllık tarihinde başarıyla yarışı tamamlayan tek iki tekerlekten çekişli (4×2) araç olan TIGGO7 PRO MAX, ağırlıklı olarak dört tekerlekten çekişli (4×4) off-road araçlarının hakim olduğu bir alanda öne çıktı. Yedi zorlu gün boyunca 2.190 kilometrelik bir parkurda TIGGO7 PRO MAX, aşırı dayanıklılık sınavına çıkarak Çinli bir otomotiv markası için önemli bir “atılım anı”na imza attı. Model, çamurlu yollar, kayalıklar, nehirler, tuz gölleri ve dağ geçitlerini aşarak ralliyi tamamladı ve iki tekerlekten çekişli bir aracın yarışı bitirmesinin imkânsız olduğu yönündeki uzun süredir var olan inancı yıktı.

 

Bu yılın RAID kuralları “dayanıklılığı önceliklendirdi” ve araçların düşük hızda, yüksek yük altında sürdürülebilir stabilitelerini test etmek için 60 km/s hız sınırı uygulandı. Bu yarış TIGGO7 PRO MAX için bu yalnızca bir meydan okuma değil, aynı zamanda gerçek bir yetenek gösterisiydi. Diğer rakiplerin aksine, bu şehirli SUV profesyonel bir modifikasyondan geçmedi ve yalnızca arka süspansiyona küçük bir yükseltici eklendi. Buna rağmen ralliyi sıfır arıza ile tamamladı: şasi deformasyonu olmadan, süspansiyon hasarı yaşamadan, motor ve gövde tamamen sağlam kaldı. Yarışın ardından ise finişten İstanbul’a kadar sorunsuz bir şekilde yol aldı. Bu neredeyse sıfır modifikasyonlu performans, mümkün olanın sınırlarını zorladı ve sahadaki profesyonel sürücüleri hayran bıraktı. TIGGO7 PRO MAX’in pilotajındaki Mahmut Hayırlıoğlu ve Mesut Bıyık şu ifadeleri kullandı: “TIGGO7 PRO MAX sağlamlığıyla dikkat çekti, çok dayanıklıydı ve her türlü zemini ustalıkla geçti.” Yarış sonrası değerlendirmelerde bulunan yarış ekibi, “İster çamurlu yollar, ister çakıllı patikalar, ister kumlu bölümler olsun, TIGGO7 PRO MAX tek bir arıza ya da hasar olmadan tüm rotayı bitirdi. Onu profesyonel bir off-road makinesi gibi sürdük ve performansı kesinlikle inanılmazdı” dediler.

TIGGO7 PRO MAX’in rallideki performansına yakından bakıldığında, temel gücünün üç ana sistemde toplandığı görülüyor. İlk olarak, beş kollu arka süspansiyonu ister tuz göllerinin yumuşak zemininde, ister dağ yollarının taşlı patikalarında olsun, zorlu arazide gerçek bir dengeleyici rolü üstlendi. Darbeleri etkili biçimde emdi ve gövde stabilitesini korudu, bu özelliğe sahip olmayan bazı özel yapım off-road araçlarını bile geride bıraktı. İkinci olarak, araç olağanüstü direksiyon tepkisi ve yol tutuşu sergileyerek keskin virajlarda ve çamurlu nehir geçişlerinde sürücüsüne güven verdi. Yokuş yukarı çekişi de beklentilerin üzerinde oldu ve gevşek çakıllarda defalarca neredeyse takılı kalacakken kolayca toparlandı. Son olarak, sağlam ve güvenilir akslar tüm parkur boyunca güvence sağladı. 2.190 kilometrelik yoğun yıpratıcı parkurun ardından bile herhangi bir anormal ses veya aşınma belirtisi göstermedi. Akslar, sürücüler tarafından “en güvenilir bileşen” olarak övüldü.

 

Rallinin ötesinde, TIGGO7 PRO MAX’in performansı Türk sosyal medyasında da büyük yankı uyandırdı. Eski bir TransAnatolia editörü Facebook’ta şöyle yazdı: “Tamamen modifiye edilmemiş bir araçla 259 kilometrelik orta-zor seviyeli bir etabı sıfır mekanik sorunla tamamlamak tam anlamıyla bir mucize. İlk etapta lastik patlamasına rağmen sadece lastikte çatlak oldu—gövde tamamen sağlam kaldı. Ralli yarışlarında tek bir lastik patlaması bile yolculuğu sonlandırmaya yeterlidir.”

 

Bu katılımın önemi yalnızca bir rallinin sonucundan çok daha fazlasını ifade ediyor. Fortune Global 500 listesinde yer alan bir Çinli otomobil üreticisi olarak Chery, TIGGO7 PRO MAX’in olağanüstü performansı sayesinde markanın güçlü akıllı üretim kabiliyetlerini dünyaya göstermiş oldu. Bugüne kadar Chery dünya genelinde 5 milyondan fazla araç ihraç etti ve yalnızca TIGGO7 serisi milyonlarca kullanıcıya ulaştı. Katar’da en çok satan SUV’lardan biri olmaktan, Brezilya’da “En İyi Orta Boy SUV” ödülünü kazanmaya ve şimdi Türkiye’nin en prestijli off-road rallisini iki tekerlekten çekişli bir araç olarak tamamlamaya kadar TIGGO7 PRO MAX, Chery’nin küresel SUV pazarındaki liderliğini pekiştirmeye devam ediyor. Böylece gerçek kalitenin en zorlu sahnelerde doğrulandığını kanıtlıyor.

Continue Reading

Blog

Škoda’nın Elektrikli Modelleri Türkiye Yollarına Çıkıyor

Škoda, e-mobilite alanındaki iddiasını genişleyen model yelpazesi ve avantajlı fiyat politikasıyla güçlendiriyor. Markanın yeni nesil elektrikli ve plug-in hibrit modelleri, Türkiye’deki müşterilerle buluşmaya hazırlanıyor.

Avrupa’da en çok tercih edilen tam elektrikli otomobiller arasında yer alan Enyaq ailesi, lansmana özel 2.599.900 TL’den başlayan fiyatlarla showroomlarda yerini alırken, kompakt boyutları, çevreci teknolojisi, zengin donanımları ve rekabetçi menzili ile şehir içi ve şehir dışı kullanıma elektrikli bir SUV alternatifi olarak öne çıkan Elroq lansmana özel 1.849.900 TL fiyatı ile satışa sunuluyor. Plug-in hibrit teknolojisine sahip Škoda’nın en çok tercih edilen modelleri arasında yer alan Superb’in, elektrikli olarak 151 kilometrenin üzerinde şehir içi seyahat imkânı sunan plug in hibrit modeli ise lansmana özel 2.999.900 TL’den başlayan fiyat ile Yüce Auto-Škoda yetkili satıcılarında yer alıyor.

yuce-auto-skoda-genel-muduru-zafer-basar-2.jpg

“Türkiye pazarına özel fiyatlar”

Škoda olarak, elektrikli ve hibrit araçlara geçiş sürecinde müşterilerine en iyi deneyimi sunmayı hedeflediklerini belirten Yüce Auto Škoda Genel Müdürü Zafer Başar, “Yeni Elroq, Enyaq, Enyaq Coupé ve Superb Plug-in Hibrit modellerimizle Türkiye’nin elektrikli otomobil dönüşümüne öncülük ediyoruz. Özellikle Elroq modelimizde, Türkiye pazarına özel avantajlı fiyatlandırma politikamızla müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Elroq 60 modelimizin Türkiye fiyatı, üreticiden alınan özel destek sayesinde 50 kWh’lık versiyonun fiyatına denk geliyor. Bu avantajlı fiyat politikasıyla Yüce Auto-Škoda olarak elektrikli araç sahipliğini daha erişilebilir kılmayı amaçlıyoruz. Tam elektrikli araçlarımızın da ürün gamımıza katılması ile müşterilerimize marka tarihimizin en geniş ürün gamını sunuyoruz” şeklinde değerlendirdi.

Elektrikli araçlara geçiş sürecinde en çok karşılaşılan kaygılardan birinin menzil ve şarj süresi endişesi olduğunu sözlerine ekleyen Başar, “Bu endişeyi en aza indirmek için, bayilerimizi 360 kW’lık hızlı ve verimli olan DC şarj üniteleriyle donattık. Üstelik bu hizmeti yalnızca Škoda kullanıcılarına değil, tüm marka ve model elektrikli araç kullanıcılarına sunuyoruz.” dedi

elroq-2.jpg

İki etkileyici gövde tipi: Enyaq ve Enyaq Coupé

Škoda, yenilenen Enyaq ailesi ile elektrikli araç pazarındaki çıtasını daha da yükseltiyor. Yeni Enyaq ailesi, daha önce olduğu gibi SUV ve Coupé olmak üzere iki farklı gövde tipinden oluşuyor. İki farklı batarya boyutu ile sunulan yeni Enyaq ve Enyaq Coupé, 150 kW’den (204 PS) 210 kW’ye (285 PS) kadar güç üreten motor seçenekleriyle tercih edilebiliyor.

Enyaq ailesi 60 ve 85x modellerinden ürün gamıyla tüm müşteri beklentilerini karşılıyor. 63 kWh batarya kapasiteli Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60, arka aksta bulunan 150 kW (204 PS) elektrik motoruyla 310 Nm tork değerine sahip. 0-100 km/s hızlanmasını 8,1 saniyede gerçekleştiren bu versiyonlar maksimum 160 km/s hız ile sınırlandırıldı. Şehir içi 538 kilometreden fazla menzil sunulan Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60 modelleri aynı zamanda 165 kW DC Şarj kapasitesi ile yüzde 10’dan yüzde 80 batarya doluluğuna yalnızca 24 dakikada ulaşabiliyor. 82 kWh ile daha büyük bir bataryayı gövdesinde bulunduran Enyaq Coupé 85x, arka bölümde konumlanan elektrikli motora ek olarak ön aksta da elektrik üniteyle kombine ederek dört tekerlekten çekiş imkânı sunuyor. 210 kW (285 PS) güç ve 545 Nm tork üreten elektrikli bir motorla performans ile verimliliği bir arada sunuyor. Enyaq Coupé 85x modeli 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 6.7 saniyede gerçekleştiriyor. Şehir içi 663 kilometreden fazla menzili ile uzun yolculuklar için ideal bir seçenek olan yeni Enyaq Coupé 85x’in 82 kWh bataryası, 175 kW maksimum şarj gücü sayesinde DC hızlı şarj istasyonlarında batarya seviyesini %10’dan %80’e sadece 28 dakikada doldurulabiliyor.

superb-plug-in-hibrit-1.jpg

Kompakt boyut, zengin donanım: Elroq

Škoda Elroq 63 kWh kapasiteye sahip tek batarya seçeneği ile satışa sunuluyor. Elroq, 60 versiyonuyla 543 km’den fazla menzili kullanıcısına sukarken, 150 kW/204 PS güç çıkışıyla verimlilik ve performansı bir araya getiriyor.
Elroq 60, hızlı şarj teknolojisiyle de elektrikli araç pazarında bir adım öne çıkıyor. 165 kW’ya kadar DC hızlı şarj desteği sayesinde, aracın 63 kWh kapasiteli bataryası sadece 24 dakika içerisinde yüzde 10’dan yüzde 80 kapasiteye kadar şarj olabiliyor. Elroq 60 modeli, AC şarj istasyonlarında 11 kW’ya kadar şarj hızlarını destekliyor ve yalnızca 6 saat 30 dakikada %0’dan %100’e şarj edilebiliyor. Bu hızlı şarj özelliği, Elroq’u günlük kullanımda da son derece pratik bir seçenek haline getiriyor.

superb-plug-in-hibrit-2.jpg

Superb’de plug-in hibrit motor seçeneği

Superb’de plug-in hibrit seçeneği, performansa katkı sağlarken aynı zamanda yakıt tüketiminde de fark yaratıyor. 25,7 kWh batarya kapasiteli ve 1.5 lt TSI motorlu Škoda Superb PHEV e-Sportline, 204 beygir güç ile 350 Nm tork değeriyle dikkat çekiyor. Otomobil 0-100 km/s hızlanmasını ise 8,1 saniyede tamamlıyor. Elektrik motorunun desteğiyle birlikte Superb PHEV e-Sportline, şehir içi 151 km ve kombine 128 km yalnızca elektrik motoru ile sürüşe imkân tanırken 100 km’de sadece 0,4 lt’lik yakıt tüketimi değeriyle öne çıkıyor.

Superb’in tüm seçeneklerinde olduğu gibi plug-in hibrit modeli de DSG otomatik şanzımanla (yalnızca PHEV için 6 ileri DSG) eşleştirilerek her sürüş koşulunda yüksek konfor, performans ve verimliliği kullanıcısına sunuyor. Škoda Superb PHEV Türkiye’de ilk etapta sadece e-Sportline donanım paketiyle satın alınabiliyor.

Skoda’dan elektrikli modelleri için özel avantajlar

Škoda elektrikli modellerinin Türkiye satışına güçlü bir başlangıç yaparken, sunduğu ayrıcalıklı hizmet paketiyle de fark yaratıyor. Teslimatla birlikte müşterilerine, Türkiye genelindeki D-Charge istasyonlarında geçerli 15.000 TL değerinde ücretsiz hızlı şarj hakkı sunuluyor.

OTOPODYUM

Continue Reading

Blog

ANADOLU ISUZU’DAN YÜK HAFİFLETEN KAMPANYA

Anadolu Isuzu, müşterilerinin işine güç katacak, güvenilir ve ekonomik çözümler sunmaya devam ediyor. 31 Mayıs’a kadar devam edecek “Yükünüzü Hafifleten Kampanya” ile tüm kamyon modelleri 1.200.000 TL’ye kadar, 24 ay vadeli ve %1,99 faiz oranlı kredi ile sunuluyor.

Türkiye’nin ticari araç markası Anadolu Isuzu, yaz mevsimine avantajlarla dolu bir kampanya ile “Merhaba” diyor. Tüm kamyon modellerini kapsayan özel kampanya ile müşterilere 1.200.000 TL’ye kadar, 24 ay vadeli ve %1,99 faiz oranlı kredi fırsatı sunuluyor. Bu fırsatın yanısıra isteyen müşterilere üç ay ödemesiz kampanya fırsatları da sunuluyor. Anadolu Isuzu, 31 Mayıs 2025 tarihine kadar geçerli olacak kampanya ile işini büyütmek veya filosunu yenilemek isteyen tüm ticari araç sahiplerine kolaylık sağlamayı hedefliyor. Anadolu Isuzu’nun ticari araç modelleri, yüksek performans, ticari kullanımda kritik öneme sahip olan dayanıklılık, güç ve yüksek manevra kabiliyetleriyle öne çıkıyor.

Kamyon alımlarında avantajlı koşullardan yararlanarak, Anadolu Isuzu kalitesini deneyimlemek isteyenler, kampanya hakkında daha fazla bilgi almak ve fırsatlardan yararlanmak için Anadolu Isuzu bayileri ile iletişime geçebilir.

 

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2019 SUV4CROSS markası tescilli bir markadır.