Connect with us

Blog

Lojistik Sektörünün Sınavı Dönüşüm

KPMG Türkiye, pandeminin etkisiyle geçen yıl tarihinin en kötü dönemini yaşayan taşımacılık ve lojistik sektörünü inceledi. Uzun vadedeki güçlü potansiyelini koruyan sektör için kısa vadeli sorunlar aşılamayacak nitelikte değil. Ancak yeni iş modellerine adapte olmak, kalıcı ve sürdürülebilir hizmet kalitesinin artışı için her sektör oyuncusunun önemli yatırım ve dönüşümlere imza atması gerekiyor

KPMG Türkiye’nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin Taşımacılık ve Lojistik raporu yayımlandı. Rapora göre; pandemi etkisi altında geçen 2020 yılında patlak veren konteyner krizi ve Japon ticaret gemisinin 6 gün boyunca Süveyş Kanalı’nı tıkamasıyla büyük kayıp yaşayan sektör, kara bulutları tamamen üzerinden attı. 2021, şirketlerin “sıfır emisyonlu taşımacılık” gibi büyük hedeflere ulaşmak adına sürdürülebilirlik konusunda ciddi adımlar attığı bir yıl olarak tarihe geçecek. Tarihi rekorların kırıldığı e-ticaret hacmi başta olmak üzere artan talep ve beklentiler, sektörün en önemli ödevleri arasında yer alıyor.

KPMG Türkiye Taşımacılık Sektör Lideri Yavuz Öner

Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Taşımacılık Sektör Lideri Yavuz Öner, “Kıtalararası üretim modelleri ve ticari ağların etkin bir şekilde işlemesi için altyapının modernizasyonu sektör için hiç olmadığı kadar önem arz ediyor. Sektörün kendini yeni iş modellerine adapte etmesi gereksinimi ise sadece fiziki yatırımlarla atılabilecek bir adım değil. Örneğin limanların kapasiteleri artıyor, yanı sıra eğitimli iş gücü ihtiyacı da aynı oranda yükseliyor. Pandemi sonrası dünyada aracı maliyetleri ile operasyonel hataların asgari seviyeye çekilmesini sağlayacak beşeri ve teknolojik yatırımların hayata geçirilmesi gerekiyor. Ülkelerin, birer lojistik merkezi haline gelebilecek yatırımların yapılmasında hem mevzuat geliştirmeleri hem de mali teşvikler ile merkezi yönetimlerin desteği şart” dedi.

Raporda öne çıkanlar şöyle:

  • Pandemi ikliminin geride kalmasının ardından önce yük sonra da yolcu taşımacılığı verileri olumlu gelmeye devam edecek. KPMG Türkiye ile İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi’nin birlikte imza attığı Lojistik Güven Endeksi de bu görünümü destekliyor. Ocak-Mart 2021 döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artan endeks, ölçülmeye başladığından bu yana en yüksek artışı gösterdi. Tarihi rekorların kırıldığı e-ticaret hacmi başta olmak üzere artan talep ve beklentiler, sektörün en önemli ödevleri arasında yer alıyor.
  • Dünya ticaret hacminde pandemi döneminde başlayan ani daralma yerini çok güçlü bir toparlanmaya bıraktı. Nisan 2021 verilerine göre yıllık hacim artışı ise yüzde 25,3 gibi rekor düzeyde.
  • Küresel ticarette en önemli öncü göstergelerinden biri olan Baltık Kuru Yük Endeksi’nde de çok güçlü bir toparlanma izleniyor. Salgın ve hemen öncesi dönemde 500-600 bandında seyreden endeks Haziran 2021 itibarıyla yıllık yüzde 88 artış göstermiş durumda.
  • 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 5,9 büyüyen sektörde yılın geneline ilişkin beklentiler karışık. Değer kaybeden Türk Lirası sebebiyle özellikle ihracat tarafındaki olumlu beklentiler, görece azalan ithalat hacmi ile dengeleniyor. Turizm sektörüne ilişkin belirsizlikler de yılsonu tahminlerinin ayrışmasına yol açıyor. Küresel ticarette gerilim seviyesinin düşük olması ve civar ülkelerdeki çalkantıların azalması olumlu sayılabilecek unsurlar olarak öne çıkıyor.
  • 2016 yılından bu yana ekonomi içindeki payını artıran sektörün 2020 yılını da yüzde 8,5 seviyesinde bir payla tamamlaması bekleniyor.
  • Mart 2021 itibarıyla sektörün toplam nakdi kredi borcu 218 milyar TL seviyesinde. Bu hacim bir önceki yılın aynı döneminde 156 milyar TL idi. 12 aylık dönemde kredi borç miktarı yüzde 40,1 oranında artan sektörün toplam kredi pastası içinden aldığı pay ise yüzde 5,7 ile tepe noktasına ulaştı.
  • Sektörün, tarihte ilk kez 6 milyar TL sınırını aşan tasfiye olunacak kredi (TOA) hacmi Mart 2021 itibarıyla 6,3 milyar TL. Bu hacmin 5 milyar TL’lik kısmı taşımacılık sektöründen geliyor.

Yabancı yatırımcı ilgisi devam ediyor

  • Türkiye taşımacılık sektörü, büyük potansiyeli sayesinde yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. 2020 yılını 525 milyon dolar yatırımla tamamlayan sektör, Mayıs 2021 itibarıyla toplam 93 milyon dolar yatırım çekti. Sektörün toplam içinden aldığı pay yüzde 5,8 seviyesinde.
  • İhracat taşımacılığında denizyolu taşımacılığı yüzde 60’lık payını korurken bu oran karayolu ile birleştiğinde yüzde 90’ı aşıyor. 2020’de artan demiryolu hacmine rağmen demiryolu taşımacılığının toplam ihracattan aldığı pay yüzde 1’in altında… Mayıs 2021 verilerine göre, ithalatın yüzde 88,2’si kara, deniz ve havayolu taşımacılığı ile yapılıyor.
  • Mayıs 2021 itibarıyla ihraç edilen malların yüzde 59,4’ü; ithal edilen malların ise yüzde 58,4’lük kısmı denizyolu ile transfer ediliyor. Türk Armatörler Birliği’nin hazırladığı Deniz Taşımacılığı Gözden Geçirme Raporu 2020’de yer alan verilere göre Türkiye deniz ticaret filosu büyüklük açısından dünyada 15’inci sırada. Toplam bin 511 geminin yer aldığı filonun büyümesi ve bu alanda coğrafi avantajların kazanımlara dönüştürülmesi için finansman koşulları başta olmak üzere pek çok alanda atılım yapılması gerekiyor.
  • Denizyolu ile yolcu taşımacılığı ise salgın döneminde adeta sıfırlandı. Mart 2020-Mayıs 2021 arasındaki 14 aylık süreçte tek bir kruvaziyer geminin giriş yapmadığı Türkiye’de, Haziran 2021 itibarıyla toplam hacim sadece 4 gemi.
  • Karayolu taşımacılığı yurt içi yolcu ve yük transferinin ana unsuru olmayı sürdürüyor. Son yıllardaki büyük otoyol yatırımları yol kalitesini ve toplam kilometre uzunluğunu yukarı taşıyor. 2021 yılı başı itibarıyla 68 bin kilometrenin üzerinde olan karayolu envanterin yüzde 5’i otoyollardan oluşuyor.
  • Karayolları yük ve yolcu hacimlerinde de stabil bir artış var. Pandemi koşullarının tamamen geride kalması ve mobilite sınırlarının tamamen kalkması ile bu kanaldaki hacim artışlarının eski trendine girmesi bekleniyor.
  • Pandeminin etkisiyle geçen yıl yüzde 39’un üzerinde daralan Türkiye havayolu yük taşımacılığı, bu yıl toparlanıyor. 2021’in ilk 6 ayında taşınan 1,3 milyon tonluk yük, bir önceki yılın aynı döneminin yüzde 21 üzerinde yer alıyor.
  • Pandemi öncesi 200 milyonun üzerinde seyreden yolcu taşımacılığı hacmi ise 2020 yılında yüzde 60,8 daraldı ve 81,6 milyona geriledi. Devlet Hava Limanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün tahminlerine göre bu hacim, 2023 sonunda dahi yakalanamayacak durumda.
  • 2021 yılının ilk 6 ayında toplam yolcu hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,2 artışla 40,2 milyon seviyesine ulaştı. Pandemi önlemlerinin hafiflemesi ve turizm sezonunun etkisiyle birlikte hacimlerin çok daha güçlü bir şekilde toparlanması bekleniyor. Otoritenin, 2021 sonunda beklediği toplam hacim ise 95 milyon seviyesinde.

İstanbul Havalimanı kargo üssü olacak

  • 2021’in ilk 5 ayında Türkiye’deki havalimanlarının yük trafiği 1 milyon tonu aştı. Hava kargocular, asıl büyümeyi ise İstanbul Havalimanı’ndaki dev kargo terminalinin devreye girmesi ile sağlayacak.
  • Pandemiyle birlikte e-ticaret kanalında da tarihi rekorlar yaşandı. Sektöre yeni girişimciler de hızlı giriş yaptı. e-ticarette küresel hacmin 2021’de yüzde 14 artışla 4,9 trilyon dolara yükseleceği tahmin ediliyor. Sektör uzmanları, Türkiye e-ticaret pazarının bu yıl yüzde 50 büyüme ile 400 milyar TL’ye yaklaşmasını bekleniyor. Hızlı gelişen bu alan Türk yatırımcısının, uluslararası alanlara yönlenmesinin de önünü açtı. Özellikle Avrupa, Ortadoğu ve ABD pazarları lojistik şirketlerinin yatırım alanları oldu.
Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Blog

Hyundai, IONIQ Ormanı Projesi ile 1 Milyon Ağaç Dikti

Hyundai Motor Grubu, IONIQ Ormanı girişiminin 10. yıl dönümünü ve dünya genelinde dikilen 1 milyon ağaç kilometre taşını kutluyor. Bu önemli gelişmeleri taçlandırmak için ağaçlara bir “ses” vererek orman koruma ve iklim eylemi çağrısı yapan Hyundai, yapay zekâ destekli marka kampanyası Ağaç Muhabileri’ni (Tree Correspondents) de tanıttı.

Hyundai IONIQ lansmanını kutlamak amacıyla 2016 yılında başlatılan IONIQ Ormanı, gelecek nesiller için daha iyi bir dünya yaratmayı amaçlayan ağaç dikme projesi ve 2021’de IONIQ 5’in tanıtımıyla birlikte küresel ölçekte genişlemeye başlayan proje, bu ay itibarıyla 13 ülkede toplam 1 milyon ağaç dikimiyle önemli bir başarıya ulaştı. Ağaç Muhabirleri kampanyası, çevresel verilerden elde edilen bilgileri özel olarak geliştirilen büyük dil modeli (LLM) aracılığıyla anlatıya dönüştüren ve ağaçların “birinci ağızdan” hikâyelerini aktaran bir yapay zekâ kampanyası. Hyundai’nin bu alandaki çabalarının 1 milyon eşiğini aşarak kararlılıkla süreceğini ortaya koyuyor.

IONIQ Ormanı bugün ABD, Meksika, Kanada, Brezilya, Vietnam, Hindistan, Kore, Almanya, Suudi Arabistan, Çekya, Türkiye, Filipinler ve Çin olmak üzere toplam 13 ülkede sürdürülüyor. Küresel ağaçlandırma çalışmalarına katkı sunmanın yanı sıra, iklim değişikliğiyle mücadele, ekosistemlerin onarımı ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına da destek sağlıyor.

Kampanya kapsamında Brezilya, Çekya ve Kore’deki IONIQ Ormanı ağaçlarına yerleştirilen izleyiciler aracılığıyla ağaçların ve çevrelerinin anlık ekolojik verileri toplandı. Bu veriler, The Weather Company gibi uzman kuruluşların dış kaynak verileriyle birlikte analiz edilerek büyük dil modeli sayesinde doğal dile çevrildi. Böylece çevresel ölçümler, ağaçların “ağzından” anlatılan etkileyici hikâyelere dönüştürüldü. Ağaç Muhabirleri tarafından “yazılan” bu makaleler, iklim değişikliği, orman kaybı ve ekosistemlerin bozulması gibi kritik konulara ışık tutuyor.

IONIQ Ormanı projesine dair daha fazla bilgi edinmek için Ağaç Muhabirleri’nin makalelerini TreeCorrespondents.com adresinden okuyabilirsiniz. Kampanyanın perde arkasını gösteren resmi film, Hyundai Motor Türkiye Youtube kanalından izlenebilir.

 

21 Mart Uluslararası Orman Günü’nde ön tanıtımı yapılan Ağaç Muhabirleri kampanyası, yakın zamanda düzenlenen 2025 Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali’nde Dijital El Sanatları kategorisinde iki Altın Aslan ve bir Gümüş Aslan kazanarak küresel çapta takdir topladı.

Continue Reading

Blog

Genesis Magma Racing’den GMR – 001 Hypercar: İlk Ateşleme Gerçekleşti

Hyundai’nin lüks markası Genesis’in yarış departmanı Genesis Magma Racing, GMR-001 Hypercar projesinde önemli bir eşiği daha geçti. Takımın 2026 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’na (WEC) girişini temsil edecek bu özel aracın ilk testleri, geçtiğimiz haftalarda Le Castellet’de başarıyla tamamlandı. Bu özel test, yalnızca projenin genel süreci için değil, aynı zamanda aracın üretimi açısından da büyük önem taşıyor.

GMR-001: Yeni Bir Dönemin Başlangıcı

Le Mans 24 Saat yarışının hemen ardından başlanan GMR-001’in üretimi, Genesis Magma Racing’in yarış üssüne ve Paul Ricard Pisti’ne yakın konumdaki Oreca tesislerinde başladı. İlk montaj çalışmaları, Oreca’nın deneyimli teknisyenleri tarafından yürütüldü ve Genesis Magma Racing mühendisleri de sürecin kilit aşamalarına doğrudan katıldı. Bu aşamalardan biri de V8 çift turbo motorun montajı ve ilk testlerinin yapılmasıydı.

Takım Direktörü Cyril Abiteboul konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:

“Bu tür projelerde takviminizde kırmızı kalemle işaretlediğiniz özel tarihler olur. İşte bu da onlardan biriydi. İlk kez marşa basılması, GMR-001’in hayata geçtiği andı. Genesis Magma Racing için büyük bir adım” dedi.

Motor geliştirme çalışmaları, Hyundai Motor Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Hyundai Motorsport’un Güç Aktarma Organları Departmanı tarafından Haziran 2024’te başlatılmıştı. Temeli, markanın FIA Dünya Ralli Şampiyonası’nda şampiyonluk kazanan motor teknolojisine dayanıyor. İlk prototip, Şubat ayında başarıyla çalıştırıldı. O tarihten bu yana mühendisler, motor ve şanzıman kombinasyonunu farklı dinamometre testlerinde simülasyon verileriyle karşılaştırarak performans ve verimlilik testlerine tabi tuttu. Şimdi motorun şasiye başarıyla entegre edilmesi, test ve geliştirme çalışmalarının bir sonraki aşamasının önünü açıyor. İlk pist testleri ise Ağustos ayı sonunda gerçekleştirilecek.

Aracın Üretimi, Farklı Departmanlar ve Ortakların Uzmanlıklarını Bir Araya Getiriyor

Genesis Magma Racing ile şasi ortağı Oreca arasındaki yakın iş birliği, aracın üretim ve ilk çalıştırma süreci boyunca oldukça kritik rol oynadı. Her iki ekip, GMR-001’in yoğun geliştirme takvimine uygun şekilde birlikte çalışarak belirlenen hedeflere başarıyla ulaştı. Araç üzerindeki son montaj işlemleri devam ederken, Oreca ve Genesis Magma Racing ekipleri ilk aracın testlere hazır hale getirilmesine odaklanıyor. Ardından diğer şasilerin üretimine geçilerek GMR-001’in homologasyon süreci öncesinde geliştirme çalışmaları hızlandırılacak.

Teknik detayları önümüzdeki aylarda açıklanacak olan otomobil, Hyundai Motorsport’un gelişmesine ve diğer dallardaki yarış otomobillerine de ilham kaynağı olacak.

Continue Reading

Blog

Škoda’nın Elektrikli Modelleri Türkiye Yollarına Çıkıyor

Škoda, e-mobilite alanındaki iddiasını genişleyen model yelpazesi ve avantajlı fiyat politikasıyla güçlendiriyor. Markanın yeni nesil elektrikli ve plug-in hibrit modelleri, Türkiye’deki müşterilerle buluşmaya hazırlanıyor.

Avrupa’da en çok tercih edilen tam elektrikli otomobiller arasında yer alan Enyaq ailesi, lansmana özel 2.599.900 TL’den başlayan fiyatlarla showroomlarda yerini alırken, kompakt boyutları, çevreci teknolojisi, zengin donanımları ve rekabetçi menzili ile şehir içi ve şehir dışı kullanıma elektrikli bir SUV alternatifi olarak öne çıkan Elroq lansmana özel 1.849.900 TL fiyatı ile satışa sunuluyor. Plug-in hibrit teknolojisine sahip Škoda’nın en çok tercih edilen modelleri arasında yer alan Superb’in, elektrikli olarak 151 kilometrenin üzerinde şehir içi seyahat imkânı sunan plug in hibrit modeli ise lansmana özel 2.999.900 TL’den başlayan fiyat ile Yüce Auto-Škoda yetkili satıcılarında yer alıyor.

yuce-auto-skoda-genel-muduru-zafer-basar-2.jpg

“Türkiye pazarına özel fiyatlar”

Škoda olarak, elektrikli ve hibrit araçlara geçiş sürecinde müşterilerine en iyi deneyimi sunmayı hedeflediklerini belirten Yüce Auto Škoda Genel Müdürü Zafer Başar, “Yeni Elroq, Enyaq, Enyaq Coupé ve Superb Plug-in Hibrit modellerimizle Türkiye’nin elektrikli otomobil dönüşümüne öncülük ediyoruz. Özellikle Elroq modelimizde, Türkiye pazarına özel avantajlı fiyatlandırma politikamızla müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Elroq 60 modelimizin Türkiye fiyatı, üreticiden alınan özel destek sayesinde 50 kWh’lık versiyonun fiyatına denk geliyor. Bu avantajlı fiyat politikasıyla Yüce Auto-Škoda olarak elektrikli araç sahipliğini daha erişilebilir kılmayı amaçlıyoruz. Tam elektrikli araçlarımızın da ürün gamımıza katılması ile müşterilerimize marka tarihimizin en geniş ürün gamını sunuyoruz” şeklinde değerlendirdi.

Elektrikli araçlara geçiş sürecinde en çok karşılaşılan kaygılardan birinin menzil ve şarj süresi endişesi olduğunu sözlerine ekleyen Başar, “Bu endişeyi en aza indirmek için, bayilerimizi 360 kW’lık hızlı ve verimli olan DC şarj üniteleriyle donattık. Üstelik bu hizmeti yalnızca Škoda kullanıcılarına değil, tüm marka ve model elektrikli araç kullanıcılarına sunuyoruz.” dedi

elroq-2.jpg

İki etkileyici gövde tipi: Enyaq ve Enyaq Coupé

Škoda, yenilenen Enyaq ailesi ile elektrikli araç pazarındaki çıtasını daha da yükseltiyor. Yeni Enyaq ailesi, daha önce olduğu gibi SUV ve Coupé olmak üzere iki farklı gövde tipinden oluşuyor. İki farklı batarya boyutu ile sunulan yeni Enyaq ve Enyaq Coupé, 150 kW’den (204 PS) 210 kW’ye (285 PS) kadar güç üreten motor seçenekleriyle tercih edilebiliyor.

Enyaq ailesi 60 ve 85x modellerinden ürün gamıyla tüm müşteri beklentilerini karşılıyor. 63 kWh batarya kapasiteli Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60, arka aksta bulunan 150 kW (204 PS) elektrik motoruyla 310 Nm tork değerine sahip. 0-100 km/s hızlanmasını 8,1 saniyede gerçekleştiren bu versiyonlar maksimum 160 km/s hız ile sınırlandırıldı. Şehir içi 538 kilometreden fazla menzil sunulan Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60 modelleri aynı zamanda 165 kW DC Şarj kapasitesi ile yüzde 10’dan yüzde 80 batarya doluluğuna yalnızca 24 dakikada ulaşabiliyor. 82 kWh ile daha büyük bir bataryayı gövdesinde bulunduran Enyaq Coupé 85x, arka bölümde konumlanan elektrikli motora ek olarak ön aksta da elektrik üniteyle kombine ederek dört tekerlekten çekiş imkânı sunuyor. 210 kW (285 PS) güç ve 545 Nm tork üreten elektrikli bir motorla performans ile verimliliği bir arada sunuyor. Enyaq Coupé 85x modeli 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 6.7 saniyede gerçekleştiriyor. Şehir içi 663 kilometreden fazla menzili ile uzun yolculuklar için ideal bir seçenek olan yeni Enyaq Coupé 85x’in 82 kWh bataryası, 175 kW maksimum şarj gücü sayesinde DC hızlı şarj istasyonlarında batarya seviyesini %10’dan %80’e sadece 28 dakikada doldurulabiliyor.

superb-plug-in-hibrit-1.jpg

Kompakt boyut, zengin donanım: Elroq

Škoda Elroq 63 kWh kapasiteye sahip tek batarya seçeneği ile satışa sunuluyor. Elroq, 60 versiyonuyla 543 km’den fazla menzili kullanıcısına sukarken, 150 kW/204 PS güç çıkışıyla verimlilik ve performansı bir araya getiriyor.
Elroq 60, hızlı şarj teknolojisiyle de elektrikli araç pazarında bir adım öne çıkıyor. 165 kW’ya kadar DC hızlı şarj desteği sayesinde, aracın 63 kWh kapasiteli bataryası sadece 24 dakika içerisinde yüzde 10’dan yüzde 80 kapasiteye kadar şarj olabiliyor. Elroq 60 modeli, AC şarj istasyonlarında 11 kW’ya kadar şarj hızlarını destekliyor ve yalnızca 6 saat 30 dakikada %0’dan %100’e şarj edilebiliyor. Bu hızlı şarj özelliği, Elroq’u günlük kullanımda da son derece pratik bir seçenek haline getiriyor.

superb-plug-in-hibrit-2.jpg

Superb’de plug-in hibrit motor seçeneği

Superb’de plug-in hibrit seçeneği, performansa katkı sağlarken aynı zamanda yakıt tüketiminde de fark yaratıyor. 25,7 kWh batarya kapasiteli ve 1.5 lt TSI motorlu Škoda Superb PHEV e-Sportline, 204 beygir güç ile 350 Nm tork değeriyle dikkat çekiyor. Otomobil 0-100 km/s hızlanmasını ise 8,1 saniyede tamamlıyor. Elektrik motorunun desteğiyle birlikte Superb PHEV e-Sportline, şehir içi 151 km ve kombine 128 km yalnızca elektrik motoru ile sürüşe imkân tanırken 100 km’de sadece 0,4 lt’lik yakıt tüketimi değeriyle öne çıkıyor.

Superb’in tüm seçeneklerinde olduğu gibi plug-in hibrit modeli de DSG otomatik şanzımanla (yalnızca PHEV için 6 ileri DSG) eşleştirilerek her sürüş koşulunda yüksek konfor, performans ve verimliliği kullanıcısına sunuyor. Škoda Superb PHEV Türkiye’de ilk etapta sadece e-Sportline donanım paketiyle satın alınabiliyor.

Skoda’dan elektrikli modelleri için özel avantajlar

Škoda elektrikli modellerinin Türkiye satışına güçlü bir başlangıç yaparken, sunduğu ayrıcalıklı hizmet paketiyle de fark yaratıyor. Teslimatla birlikte müşterilerine, Türkiye genelindeki D-Charge istasyonlarında geçerli 15.000 TL değerinde ücretsiz hızlı şarj hakkı sunuluyor.

OTOPODYUM

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2019 SUV4CROSS markası tescilli bir markadır.