Connect with us

Elektrikli Araçlar

DS AUTOMOBILES ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY KOLEKSİYONU İLE HER YOLCULUK BİR RÜYAYA DÖNÜŞÜYOR!

Seyahat sanatını yollarla buluşturan DS Automobiles, lüks ve moda dünyasında olduğu gibi her yıl tanıtımını gerçekleştirdiği yeni koleksiyonlarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda, insan odaklı, hikaye anlatıcısı, havacı, bilim insanı ve sanatçı olan Fransız efsanesi Antoine de Saint Exupéry’nin adı, DS Automobiles’in tanıttığı 2024 Koleksiyonu’nda yeniden hayat buluyor. Koleksiyon, Antoine de Saint Exupéry’yi, dünyaya veda edişinin 80. yıl dönümünde onurlandırıyor. Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonu’nda yer alan DS 7, tasarım detaylarıyla zarafeti yansıtıyor. Antoine de Saint Exupéry’nin seyahatleri ve hikayelerinden ilham alan bu özel koleksiyon, yazarın eserlerine verdiği referanslarla DS DESIGN STUDIO PARIS ekibinin çalışmalarını sergiliyor.

 

DS Automobiles, tıpkı lüks moda dünyasında olduğu gibi her yıl yeni koleksiyonlarını gözler önüne sermeye devam ediyor. Bu benzersiz koleksiyon, DS Automobiles’in değerlerini yansıtan ve kabul görmüş uzmanlığın güçlü bir ifadesini temsil ediyor.  Fransız zarafetini ve lüksünü yansıtan DS’in 2024 yılı koleksiyonunda hem şair ve gezgin hem de yazar ve kahraman olmasıyla Fransa tarihini simgeleyen bir karakter olan Antoine de Saint Exupéry ile zengin bir iş birliği yapılıyor. Exupéry’nin birçok yönden ilham veren hikayeleri, onun dört eseriyle bağlantılı olarak DS koleksiyonuna Küçük Prens, Güney Postası, Kale ve Gece Uçuşu hikayeleriyle hayat veriyor.

 

Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonu: ilham kaynağını yansıtan DS koleksiyonu

 

DS 7’de sunulan Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonu, Antoine de Saint Exupéry’nin maceralarla dolu hikayesiyle yakından ilişkili olan özel bir ortak imzaya sahip. Bu koleksiyon, dünyaya veda edişinin 80. yıl dönümünde Antoine de Saint Exupéry’yi onurlandırıyor. Bu koleksiyon özel bir “”Gece Uçuşu” renk seçeneğiyle geliyor. Sedefli boya, indigo ve bronz renkli yansımalar yaratan pigmentleriyle şafak vaktinde yıldızlı bir geceyi çağrıştırıyor. DS 7’nin iç mekanındaki atmosfer, Criollo Kahvesi rengindeki Nappa derinin sıcaklığı ve dayanıklılığıyla 20. yüzyılın ilk yarısındaki havacılardan ilham alan bir tasarıma hayat verirken benzersiz bir uzmanlığı ve DS Automobiles’in büyük önem verdiği asil malzemelerin kullanımını yansıtıyor. Orta konsoldaki nappa deri süslemelerde, uçakların su buharı izini çağrıştırması için özel bir işleme tekniğiyle yapılmış tasarım eşlik ediyor.

 

Koleksiyonun içinde ve dışında yer alan özel  armaların yanı sıra, Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonu’nun tamamlayıcı özellikleri olarak kapı eşikleri öne çıkıyor. Kapı eşiklerinde yazarın ilham verici eserlerinden alıntılar ve çizimler yer alırken, Antoine de Saint Exupéry imzasına speedform logosu eşlik ediyor. Buradaki çizim bir uçak gövdesini çağrıştırıyor. Ortadaki pervane ise havacıların ve gezginlerin yön bulmak için yararlandığı yıldızları çağrıştırıyor. Bu koleksiyon lansmanını taçlandırmak için, Avrupa’daki ilk 80 müşteriye bir yıldızın adını taşıyan sertifika verilecek.

 

DS Automobiles CEO’su Olivier François, “Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonu ile DS Automobiles markasının temsil ettiklerini gösteriyoruz: fark yaratan, küçük, ekstra bir ruh. Bu farkı yaratan; şiir, ortak değerlerle kurulan bağ ve ortak hayal gücü gibi soyut kavramlar. Her şeyden önce Fransa, Fransa’nın yemek kültürü, güzelliğe olan tutkusu, ayrıntılara gösterilen özen ve Antoine de Saint Exupéry’nin seyahat, keşif ve avangart ruhu. Concorde ve TGV’nin yanı sıra, konfor, tasarım ve teknolojiyi yenilikçi bir şekilde bir araya getiren 1955 model DS, tüm bunları temsil ediyor. Bu yeni “Antoine de Saint Exupéry” koleksiyonu, tüm bu ortak değerleri paylaşıyor” dedi.

 

DS 7 ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY: “Yıldızlarla aramızdaki iletişimin yoludur bu”, Kumların Bilgeliği

 

DS 7 ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY’de, yazarın ölümünden sonra yayımlanan ve insan olma hali üzerine düşüncelerinin bir araya getirildiği “Kumların Bilgeliği” eserinden bu alıntı yer alıyor. Eserin gücü, şekliyle konfor ve güvenliği yansıtan DS 7’nin gücüyle birleşiyor. DS 7 ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY’de yer alan yeni Criollo Kahvesi OPÉRA iç dizayn ise yolcuların rahatlığını daha da artırıyor. Nappa deriye Tramontane işlemeler ve  inci dikişler eşlik ediyor. Gösterge panelinde “Antoine de Saint Exupéry” arması, kapı eşiklerinde “Yıldızlarla aramızdaki iletişimin yoludur bu” alıntısı ve yıldız çizimleri yer alıyor.

 

Diğer süs dikişleri ve Criollo Kahvesi rengindeki kol dayanağı ise koleksiyonun iç tasarımına ekstra zarafet katıyor. DS 7 ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY’nin direksiyon simidinin tamamı, hava yastığı kapağı dahil olmak üzere  Bazalt Siyahı deriyle kaplı. Ön koltuklarda  ısıtma, masaj ve havalandırma gibi konfor özellikleri yer alırken akustik izolasyonlu camlar maksimum konfor sunuyor. Dış tasarıma gelindiğinde, ön kapılardaki yeni “Antoine de Saint Exupéry” amblemi ve “Gece Uçuşu” renkli yeni jant göbeği, bu koleksiyonun ayrıcalıklı niteliğini bir kez daha vurguluyor. DS 7 ANTOINE DE SAINT EXUPÉRY, Türkiye’de BlueHDi 130 dizel motor seçeneği ile sunulacak. Bu özel koleksiyon, İndigo Bronz renginin yanı sıra, tümü sedefli olan Kristal Gri, Perla Nera Siyahı ve Safir Mavi olmak üzere dört farklı renk seçeneğiyle alınabilecek.

 

DS Automobiles Tasarım Direktörü Thierry Metroz, “Antoine de Saint Exupéry’yi düşündüğümüzde aklımıza Küçük Prens geliyor. Yıldız imgesi hepimizin zihninde yer etmiştir. Bize ilham veren bu imgeye, grafiklerimizin yanı sıra otomobillerin içinde ve dışında kullandığımız amblemlerde de yer verdik. Aynı zamanda, Antoine de Saint Exupéry’nin çizimlerini yorumlamaya ve onlara yeniden hayat vermeye çalıştık” dedi.

 

DS Automobiles Ürün Direktörü Agnès Tesson-Faget, “Koleksiyonlarımız, lüks moda dünyasına açık referanslar içeriyor. Bu bize, her yıl özel bir ürün grubunda ilham kaynağımızı yansıtarak değerlerimizi ifade etme ve uzmanlığımızı ortaya koyma fırsatı sunuyor” sözleriyle özel koleksiyonu değerlendirdi.

 

Antoine de Saint Exupéry: bir efsaneye dönüşen çok yönlü kahraman

İnsan odaklı, hikaye anlatıcısı, havacı, bilim insanı ve sanatçı olan Antoine de Saint Exupéry, birçok yönden efsane olmayı başarmış bir kişi.  Exupéry 20. yüzyılın ortalarından itibaren edebi eserlerinde ve havacılık serüveninde maceracı ruhunu, yaratıcılığını ve merhametini dışa vurdu. Henüz gençliğinin ilk yıllarında gökyüzüne ve takımyıldızlarına hayranlık duymaya başladı. Bu hayranlığı, onun Birinci Dünya Savaşı’nın çalkantılı dönemlerinde Fransız Hava Kuvvetleri’nde hızla yükselmesini sağlayarak içinde alevlenen uçuş tutkusunu körükledi. Antoine de Saint Exupéry daha sonra çeşitli şirketlerde hava yolu pilotu olarak uçuş kariyerine devam etti. Devasa Sahra Çölü üzerinde gece uçuşları yaptığı solo maceraları, onun edebi çalışmaları için verimli bir kaynak oluşturdu. Exupéry’nin hayal gücünü besleyen uçuşları, “Güney Postası” ve “Gece Uçuşu” başta olmak üzere en ünlü hikayelerine ilham kaynağı oldu. Antoine de Saint Exupéry, 1943’te kaleme aldığı “Küçük Prens” ile dünya genelinde kalpleri fethetti. Kendi çizimleriyle bezeli bu şairane öyküde, uzak bir gezegendeki bir çölün kavurucu kumlarında mahsur kalmış bir havacıyla karşılaşan genç bir prensin destansı hikayesi anlatılır. Küçük Prens’in maceraları üzerinden sevgi, dostluk, yalnızlık ve anlam arayışı gibi evrensel temaları işleyen Antoine de Saint Exupéry, dünya genelinde milyonlarca okuru büyülemiştir. “Küçük Prens”, dünyada en fazla dile çevrilen kitap olmuştur.

İkinci Dünya Savaşı’nda Fransız direniş güçlerine katılan Saint Exupéry, 31 Temmuz 1944’te bir hava keşif görevi sırasında uçağının Akdeniz sahili açıklarında suya gömülmesiyle yaşama veda etti. Genç yaşta yaşamı son bulan Antoine de Saint Exupéry’nin mirası, zamana meydan okuyan eserlerinde yaşamaya devam ediyor. Yazar olarak insanlığı ve insan olma halini incelikle ele alan Antoine de Saint Exupéry, havacı olarak ise maceraperest ruhunu ve cesaretini yansıtıyor. Küçük Prens’in sayfalarına konu olan yaşam felsefesi, toplumun her kesiminden okurları bugün dahi etkilemeye devam ederek insanlara sevgiyi, dostluğu ve dünyanın ihtişamını hatırlatıyor. Antoine de Saint Exupéry, insanlığın yıldızlara ulaşma isteğinin ölümsüz bir simgesi oldu.

Bu efsanevi Fransız’ın dünyayı büyüleyen eserlerinden ve hayal gücüne olan tutkusundan ilham alan DS Automobiles, Antoine de Saint Exupéry’nin varislerini ve hak sahiplerini temsil eden Saint Exupéry – d’Agay Estate ile güçlerini birleştirerek Antoine de Saint Exupéry Koleksiyonunu tasarladı. Bu iş birliğinin meyvesi olan DS koleksiyonlarının her biri, Antoine de Saint Exupéry’nin imzasını taşıyan bir hikayeyi anlatıyor.

 

Tıkla Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elektrikli Araçlar

Leapmotor IAA Mobility 2025’te Geleceğin Elektrikli Mobilitesini Şekillendiriyor!

Elektrikli mobilitenin öncü temsilcilerinden Leapmotor, yeni nesil iki önemli oyuncusunun tanıtımını bir arada gerçekleştirdi. IAA Mobility 2025’e güçlü bir katılım sağlayan marka, yeni B05’in dünya, B10’un ise Avrupa prömiyerini Münih’te yaptı. Leapmotor, yenilikçi model lansmanlarıyla ziyaretçilere, markanın tasarım felsefesini, teknolojik gelişimlerini ve geleceğe yönelik vizyonunu yakından deneyimleme fırsatı sunmuş oldu. Markanın B05 modeli, yeni nesil şehirli trend belirleyicilere hitap eden spor görünümlü bir C-HB olarak öne çıkarken B10 ise markanın küresel büyüme ve teknolojik dönüşüm yolculuğunda önemli bir kilometre taşını temsil ediyor.

Çin’in en büyük elektrikli mobilite üreticilerinden Leapmotor ve dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden Stellantis arasında kurulan ve Stellantis’in yüzde 51/49 liderliğindeki Leapmotor International, iddialı modellerini Avrupa yollarına çıkarmaya devam ediyor. Almanya Münih’te düzenlenen IAA Mobility 2025’te güçlü bir çıkış yapan Leapmotor, iki önemli modelinin tanıtımını gerçekleştirdi. Bu kapsamda marka, fuarda B05 modelinin dünya prömiyerini ve B10’un ise Avrupa pazarındaki satış lansmanını gerçekleştirerek küresel büyüme ve teknolojik dönüşüm yolculuğunda önemli bir kilometre taşına ulaştı.

En yeni akıllı elektrikli araçlar tanıtıldı!

Leapmotor IAA Mobility 2025’te, markanın yenilikçi ruhunu ve elektrikli mobilitedeki liderliğini üç farklı alanda sergiledi: Fuar sergi salonları, Open Space alanı ve şehir merkezindeki Test Sürüşü alanı. İlk etkinliğini Messe Exhibition B3 Salonu’nda yapan Leapmotor, merakla beklenen B05 isimli C-hatchback modeli (C-HB) başta olmak üzere en yeni akıllı elektrikli araçlarını tanıttı. Marka böylece ziyaretçilere, markanın tasarım felsefesini, teknolojik gelişimlerini ve geleceğe yönelik vizyonunu yakından deneyimleme fırsatı sunmuş oldu. Ayrıca basın toplantıları, röportajlar ve yuvarlak masa görüşmeleri ile Leapmotor’un stratejisi ve teknolojik yenilikleri paylaşıldı.

Leapmotor B05: Kentsel elektrikli mobilitede cesur bir ifade!

Leapmotor, B05’in dünya prömiyerini gerçekleştirerek yeni nesil şehirli trend belirleyicilere hitap eden spor görünümlü C-HB modelini tanıttı. B05 yalnızca akıllı bir elektrikli araç değil, aynı zamanda performans iddiasının ve ileri teknolojinin güçlü bir yansıması. Hayatı yüksek tempoda yaşayan, yenilikleri yakından takip eden kullanıcılar için tasarlanan B05, elektrikli sürüş deneyimini yeniden tanımlıyor. Yeni araç şu özellikleriyle öne çıkıyor:

  • Öne çıkan dört değer: Çığır açan tasarım, çevik sürüş dinamikleri, Leapmotor’un amiral gemisi akıllı sistemleri ve segmentinin ötesine geçen kalite.
  • Tasarım dili: Markanın “Tech-Nature Aesthetic” anlayışıyla, güçlü ve kaslı silüetini doğallık ve saflıkla birleştiriyor.
  • Teknik özellikler: Çerçevesiz kapılar, 19 inç “Swift-Wing” alaşım jantlar, segmentinde en geniş omuz ölçüsü (1.880 mm), 4.430 mm uzunluk, 1.880 mm genişlik, 1.520 mm yükseklik ve 2.735 mm dingil mesafesi.

Bu global lansman, Avrupa kompakt elektrikli araç pazarında Leapmotor’un iddialı bir şekilde yer almasını sağlayan stratejik bir hamle olarak öne çıkıyor. Lansmanda konuşan Leapmotor Global CEO’su Zhu Jiangming, “B05 yalnızca bir otomobil değil, bir duruş ifadesi. İnovasyona, erişilebilirliğe ve yeni nesil sürücülere güç vermeye olan bağlılığımızı yansıtıyor” dedi.

Leapmotor B10: Yeni nesil akıllı elektrikli SUV!

Leapmotor’un uzun menzilli, akıllı elektrikli SUV modeli B10, Münih IAA Mobility 2025’te Avrupa müşterileriyle buluştu. Siparişleri 30 Temmuz’dan itibaren Avrupa’nın seçili pazarlarında açılan yeni araçta üretim tam kapasite ile devam ediyor. Stellantis’in güçlü dağıtım ağı sayesinde B10 teslimatları Eylül ayı itibarıyla lansmanla eş zamanlı olarak başlayacak. Leapmotor B10, Avrupa başta olmak üzere Orta Doğu, Afrika, Asya-Pasifik ve Güney Amerika dahil 30’dan fazla ülke ve bölgede satışa sunulacak. Yeni LEAP 3.5 mimarisi ile geliştirilen B10, akıllı bağlantı yeteneği ve geniş iç hacmi ile öne çıkıyor. 4.515 mm uzunluk, 1.885 mm genişlik, 1.655 mm yükseklik ve 2.735 mm dingil mesafesine sahip otomobil, segmentinin en geniş yolcu alanlarından birine sahip: Arka koltuk arkalığından ayak boşluğuna 2.390 mm, 1.400 mm arka yolcu genişliği, 22 farklı akıllı saklama bölmesi. Aracın multimedya ve kontrol sistemi ise 14,6 inçlik 2.5K dokunmatik ekran, Snapdragon 8155 işlemci, Apple CarPlay & Android Auto desteğine (OTA ile) sahip. Yeni LEAP OS 4.0 Plus ile kişiselleştirilebilir arayüz, 3D kokpit, çoklu uygulama ekranı ve Leapmotor mobil uygulaması üzerinden tam uzaktan kontrol sağlanıyor.

İki farklı menzil seçeneği sunuluyor!

Leapmotor B10’da görev yapan  218 HP güç ve 240 Nm tork üreten elektrikli motor, aracı 0-100 km/s ivmelenmesini 8 saniyede tamamlarken, araç makmimum 170 km/s sürate ulaşabiliyor. İki batarya seçeneği sunulan araçta Pro versiyon 56,2 kWh kapasiteye sahip 361 kilometre menzil (WLTP), ProMax ise 67,1 kWh kapasiteyle 434 kilometrelik menzili (WLTP) kullanıma sunuyor. B10 ayrıca ultra hızlı şarj özelliğine de sahip. Bu sayede bataryayı %30–%80 arasında şarj etmek 20 dakikadan (168 kW DC) daha kısa sürüyor. Yüzde 50:50 ağırlık dağılımına sahip araçta çok kollu arka süspansiyon ve  Stellantis mühendislik ekibiyle geliştirilen şasi ayarları kullanılıyor. Yüksek mukavemetli çelik güvenlik kafesi, 17 ADAS özelliği ve 360° kamera sistemiyle donatılan otomobil, 5 yıldızlı E-NCAP güvenlik derecelendirmesini hedefliyor. Leapmotor B10, Avrupa’nın en büyük segmenti olan kompakt SUV sınıfına iddialı bir giriş yaparak, erişilebilir inovasyon ve modern tasarımı yeni nesil sürücülerle buluşturuyor.

Continue Reading

Elektrikli Araçlar

Togg, Münih’te IAA Mobility 2025’te yerini alıyor

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, bu yıl 8 Eylül’deki basın günüyle başlayarak, 9-14 Eylül tarihleri arasında Münih’te düzenlenecek IAA Mobility 2025’te yenilikçi ürün gamını ve mobilite ekosistemini uluslararası ziyaretçilerle paylaşacak.

Otomobil üreticileri, teknoloji şirketleri, start-up’lar ve sürdürülebilir ulaşım alanındaki öncüleri bir araya getiren IAA Mobility 2025 için geri sayım başladı. Münih’te 8 Eylül’deki basın günüyle başlayarak, 9-14 Eylül 2025 tarihleri arasında geleceğin mobilite çözümlerini, yenilikçi teknolojilerini ve sürdürülebilir ulaşım vizyonunu bir araya getirecek fuarda, Togg da ürün, tasarım ve teknolojileriyle yerini alacak.

Açık alanda test sürüşü fırsatı

8 Eylül’deki basın toplantısıyla fuar programına başlayacak Togg, iki farklı alanda uluslararası ziyaretçilerle buluşacak. Togg, A2 salonu C40 standında ziyaretçileri karşılayarak, en yeni modellerini, dijital mobilite ekosistemini paylaşacak. Togg ayrıca, şehir merkezinde Königsplatz KP 190 noktasında yer alan açık alan deneyiminde geniş kitlelerle buluşarak, kullanıcı odaklı çözümlerini sergileyecek.  Ziyaretçiler, Königsplatz TD 110 noktasında ise T10X ve T10F modelleriyle test sürüşü yapma fırsatı bulacak.

Continue Reading

Blog

Škoda’nın Elektrikli Modelleri Türkiye Yollarına Çıkıyor

Škoda, e-mobilite alanındaki iddiasını genişleyen model yelpazesi ve avantajlı fiyat politikasıyla güçlendiriyor. Markanın yeni nesil elektrikli ve plug-in hibrit modelleri, Türkiye’deki müşterilerle buluşmaya hazırlanıyor.

Avrupa’da en çok tercih edilen tam elektrikli otomobiller arasında yer alan Enyaq ailesi, lansmana özel 2.599.900 TL’den başlayan fiyatlarla showroomlarda yerini alırken, kompakt boyutları, çevreci teknolojisi, zengin donanımları ve rekabetçi menzili ile şehir içi ve şehir dışı kullanıma elektrikli bir SUV alternatifi olarak öne çıkan Elroq lansmana özel 1.849.900 TL fiyatı ile satışa sunuluyor. Plug-in hibrit teknolojisine sahip Škoda’nın en çok tercih edilen modelleri arasında yer alan Superb’in, elektrikli olarak 151 kilometrenin üzerinde şehir içi seyahat imkânı sunan plug in hibrit modeli ise lansmana özel 2.999.900 TL’den başlayan fiyat ile Yüce Auto-Škoda yetkili satıcılarında yer alıyor.

yuce-auto-skoda-genel-muduru-zafer-basar-2.jpg

“Türkiye pazarına özel fiyatlar”

Škoda olarak, elektrikli ve hibrit araçlara geçiş sürecinde müşterilerine en iyi deneyimi sunmayı hedeflediklerini belirten Yüce Auto Škoda Genel Müdürü Zafer Başar, “Yeni Elroq, Enyaq, Enyaq Coupé ve Superb Plug-in Hibrit modellerimizle Türkiye’nin elektrikli otomobil dönüşümüne öncülük ediyoruz. Özellikle Elroq modelimizde, Türkiye pazarına özel avantajlı fiyatlandırma politikamızla müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Elroq 60 modelimizin Türkiye fiyatı, üreticiden alınan özel destek sayesinde 50 kWh’lık versiyonun fiyatına denk geliyor. Bu avantajlı fiyat politikasıyla Yüce Auto-Škoda olarak elektrikli araç sahipliğini daha erişilebilir kılmayı amaçlıyoruz. Tam elektrikli araçlarımızın da ürün gamımıza katılması ile müşterilerimize marka tarihimizin en geniş ürün gamını sunuyoruz” şeklinde değerlendirdi.

Elektrikli araçlara geçiş sürecinde en çok karşılaşılan kaygılardan birinin menzil ve şarj süresi endişesi olduğunu sözlerine ekleyen Başar, “Bu endişeyi en aza indirmek için, bayilerimizi 360 kW’lık hızlı ve verimli olan DC şarj üniteleriyle donattık. Üstelik bu hizmeti yalnızca Škoda kullanıcılarına değil, tüm marka ve model elektrikli araç kullanıcılarına sunuyoruz.” dedi

elroq-2.jpg

İki etkileyici gövde tipi: Enyaq ve Enyaq Coupé

Škoda, yenilenen Enyaq ailesi ile elektrikli araç pazarındaki çıtasını daha da yükseltiyor. Yeni Enyaq ailesi, daha önce olduğu gibi SUV ve Coupé olmak üzere iki farklı gövde tipinden oluşuyor. İki farklı batarya boyutu ile sunulan yeni Enyaq ve Enyaq Coupé, 150 kW’den (204 PS) 210 kW’ye (285 PS) kadar güç üreten motor seçenekleriyle tercih edilebiliyor.

Enyaq ailesi 60 ve 85x modellerinden ürün gamıyla tüm müşteri beklentilerini karşılıyor. 63 kWh batarya kapasiteli Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60, arka aksta bulunan 150 kW (204 PS) elektrik motoruyla 310 Nm tork değerine sahip. 0-100 km/s hızlanmasını 8,1 saniyede gerçekleştiren bu versiyonlar maksimum 160 km/s hız ile sınırlandırıldı. Şehir içi 538 kilometreden fazla menzil sunulan Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60 modelleri aynı zamanda 165 kW DC Şarj kapasitesi ile yüzde 10’dan yüzde 80 batarya doluluğuna yalnızca 24 dakikada ulaşabiliyor. 82 kWh ile daha büyük bir bataryayı gövdesinde bulunduran Enyaq Coupé 85x, arka bölümde konumlanan elektrikli motora ek olarak ön aksta da elektrik üniteyle kombine ederek dört tekerlekten çekiş imkânı sunuyor. 210 kW (285 PS) güç ve 545 Nm tork üreten elektrikli bir motorla performans ile verimliliği bir arada sunuyor. Enyaq Coupé 85x modeli 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 6.7 saniyede gerçekleştiriyor. Şehir içi 663 kilometreden fazla menzili ile uzun yolculuklar için ideal bir seçenek olan yeni Enyaq Coupé 85x’in 82 kWh bataryası, 175 kW maksimum şarj gücü sayesinde DC hızlı şarj istasyonlarında batarya seviyesini %10’dan %80’e sadece 28 dakikada doldurulabiliyor.

superb-plug-in-hibrit-1.jpg

Kompakt boyut, zengin donanım: Elroq

Škoda Elroq 63 kWh kapasiteye sahip tek batarya seçeneği ile satışa sunuluyor. Elroq, 60 versiyonuyla 543 km’den fazla menzili kullanıcısına sukarken, 150 kW/204 PS güç çıkışıyla verimlilik ve performansı bir araya getiriyor.
Elroq 60, hızlı şarj teknolojisiyle de elektrikli araç pazarında bir adım öne çıkıyor. 165 kW’ya kadar DC hızlı şarj desteği sayesinde, aracın 63 kWh kapasiteli bataryası sadece 24 dakika içerisinde yüzde 10’dan yüzde 80 kapasiteye kadar şarj olabiliyor. Elroq 60 modeli, AC şarj istasyonlarında 11 kW’ya kadar şarj hızlarını destekliyor ve yalnızca 6 saat 30 dakikada %0’dan %100’e şarj edilebiliyor. Bu hızlı şarj özelliği, Elroq’u günlük kullanımda da son derece pratik bir seçenek haline getiriyor.

superb-plug-in-hibrit-2.jpg

Superb’de plug-in hibrit motor seçeneği

Superb’de plug-in hibrit seçeneği, performansa katkı sağlarken aynı zamanda yakıt tüketiminde de fark yaratıyor. 25,7 kWh batarya kapasiteli ve 1.5 lt TSI motorlu Škoda Superb PHEV e-Sportline, 204 beygir güç ile 350 Nm tork değeriyle dikkat çekiyor. Otomobil 0-100 km/s hızlanmasını ise 8,1 saniyede tamamlıyor. Elektrik motorunun desteğiyle birlikte Superb PHEV e-Sportline, şehir içi 151 km ve kombine 128 km yalnızca elektrik motoru ile sürüşe imkân tanırken 100 km’de sadece 0,4 lt’lik yakıt tüketimi değeriyle öne çıkıyor.

Superb’in tüm seçeneklerinde olduğu gibi plug-in hibrit modeli de DSG otomatik şanzımanla (yalnızca PHEV için 6 ileri DSG) eşleştirilerek her sürüş koşulunda yüksek konfor, performans ve verimliliği kullanıcısına sunuyor. Škoda Superb PHEV Türkiye’de ilk etapta sadece e-Sportline donanım paketiyle satın alınabiliyor.

Skoda’dan elektrikli modelleri için özel avantajlar

Škoda elektrikli modellerinin Türkiye satışına güçlü bir başlangıç yaparken, sunduğu ayrıcalıklı hizmet paketiyle de fark yaratıyor. Teslimatla birlikte müşterilerine, Türkiye genelindeki D-Charge istasyonlarında geçerli 15.000 TL değerinde ücretsiz hızlı şarj hakkı sunuluyor.

OTOPODYUM

Continue Reading
Reklam
Reklam
Reklam

En Çok Okunanlar

Copyright © 2019 SUV4CROSS markası tescilli bir markadır.