Otomotiv Sektörü
Bentley Pikes Peak’te Mobil 1’in Desteğiyle Rekor Kırdı!
Dünyanın önde gelen madeni yağ üreticilerinden ExxonMobil, dünyanın en zorlu tırmanma etaplarından birisi olan, Kolorado’daki Pikes Peak’e rekor için çıkan Bentley Bentayga’nın yanında oldu.
Tam 20 km uzunluğunda, 156 farklı virajı bünyesinde bulunduran ve bitiş çizgisi deniz seviyesinden 4.267 metre yüksekte olan Pikes Peak, motorlu bir taşıtın sınanabileceği en zorlu parkur olarak nitelendiriliyor.

Rhys Millen pilotajındaki özel yeşil rengiyle dikkatleri üzerine çeken Bentayga’nın 12 silindirli motorunu, değişken yol koşulları ve zorlu hava şartlarına karşı mükemmel bir şekilde koruma görevini ise Mobil 1 motor yağları üstlendi ve tüm parkuru 10 dakika 49 saniyede bitirerek kırılması zor bir rekorun altına imza atmasını sağladı.
Dünyanın önde gelen madeni yağ üreticilerinden ExxonMobil çatısı altında yer alan Mobil 1TM, motor sporları dünyasının en zorlu parkurlarından birisi olarak adlandırılan, Amerika Birleşik Devletleri Kolorado’daki Pikes Peak’te Bentley Bentayga’nın yanında oldu. W.O. Bentley’in 1919 yılında adını ilk kez bir otomobile verdiği günden bu yana iki adet kanat tarafından çevrelenen “B” harfi otomobillerin kaputunu süslüyor ve otomobil dünyasında konfor, stil ve sürüş keyfi kavramlarını temsil ediyor.

1920’ler ve 1930’lardaki 24 Saat Le Mans yarışları, korkusuz Bentley müşterilerinin en heyecan verici etkinlikleri arasında yer alıyor. Başlangıçta biraz şüpheci olmakla birlikte W.O. çok kısa sürede hız ve dayanıklılık adına önemli bir test olan bu etkinliğin bir parçası olmanın yapmış olduğu iş için faydalı olduğunu gördü ve fabrikayı bu etkinliğe dahil etti. 1924 ve sırasıyla 1927 ile 1930 yılları arasında gelen Le Mans zaferleri günümüze kadar uzanan ‘Bentley Boys’ efsanesini yarattı ki otoriteler tarafından “Bir Rolls Royce’da şoför seni bir yerlere götürür, ama bir Bentley ile kendin bir yere gidersin.” görüşü açıkça ortaya çıkmış oldu.

Kısa bir süre önce Bentley, kendi markasından 3 yıl daha eski olan bir motor sporları mücadelesine dahil olma kararı aldı; Pikes Peak. Bu parkur, en uzun ya da en hızlı değil; en güç ve en zor motor sporları etkinliklerinden birisi olarak adlandırılıyor. Tam 20 kilometre, 156 viraj, 4.720 metre tırmanma, ortalama yüzde 7,2 eğim ve deniz seviyesinde 4.267 metre rakımda bir bitiş çizgisi. Hata affetmeyen Pikes Peak Uluslararası Tırmanma Yarışı bir motorlu araçla kendinizi sınayabileceğiniz en zor testlerden biri.
1916 yılında ilk kez gerçekleştirilen etkinlikte pilot Rea Lentz, tamamı çakıldan oluşan zorlu etabı 21 dakikada tamamlayarak kazandı. Yarış esnasında çevreye saçılan büyük miktarlarda çakıl nedeniyle çevresel kaygılar söz konusuydu. Bu zorlu parkuru korumak ve bu etkinliği sürdürmek için yolun daha güvenli hale getirilmesi gerekiyordu. Tırmanma etabının devam edilebilmesi için parkur kademeli olarak aşağıdan yukarıya doğru asfaltlandı. Takvimler 2011 yılını gösterdiğinde parkurun tamamı asfaltlanmış ve gevşek zeminli hiçbir bölümü kalmamıştı. Çoğu insan bu değişimlerin, yarışın sonunun olduğu söyledi. Fakat öyle olmadı. Tamamı asfalt pürüzsüz bir rotaya dönüştürülmüş pist, yarış otomobilleri de dahil olmak üzere birçok araç türünün yarışmasına olanak tanıdı ki GT3 ve GT4 klasmanındaki otomobiller de iyi birer örnek olarak gösterilebilir.
Bentley Continental GT3 modelinin yeni versiyonunu tanıtan Bentley ekibinin ise dağaya meydan okumak için bu otomobili tercih etmesinden daha doğal bir şey olamazdı. Fakat ekibin tercih ettiği silah markanın premium SUV modeli Bentayga oldu! “Bentley her zaman bir sürücü otomobili oldu. Bentayga son derece üstün performanslı bir otomobil ve bu üstün performansı off-road şartlarında da gösterdi. Asfalt üzerinde son derece keyifli bir sürüş ve üstün bir performans sunduğunu biliyoruz, dolayısıyla bu bunu kanıtlamak için çok iyi bir fırsat.” şeklinde konuşan Bentayga Ürün Serisi Direktörü Peter Guest, bir süredir bu tarz heyecan verici bir macera arayışı peşindeydi ve 7 yıl önce Bentayga projesine başladıkları günden bu yana Pikes Peak’e çıkmak istediklerini söyledi.
12 Silindirli canavara Mobil 1 desteği!
Seri üretim tabanlı bir sınıfta rekabet etmek; şasinin, motorun, şanzımanın ve aktarma organlarının hepsinin otomobilin showroom’da sergilenen haliyle olması gerektiği anlamına geliyor. Dolayısıyla Pikes Peak’a neredeyse standart bir otomobille katılmak ciddi ve önemli bir sınav anlamına geliyor. Bentley Mühendisi David Argent’ın da belirttiği gibi proje ortaklarının çabaları çok önemli. “İyi teknik ortaklara sahip olmak çok önemli. Yarış ekibinde olduğu gibi, motor yağında da tabii ki Mobil 1’e sahibiz.”
Bu görüşe katılan Brain Gush şöyle açıklıyor: “Ev ödevimizi çok iyi yaptık. Vermiş olduğumuz sözü yerine getirebileceğimizi çok iyi biliyoruz ve Mobil 1 gibi güçlü iş ortakları tam bu noktada devreye giriyor. Crewe’ye geldiğim ilk günlerden bu yana Mobil 1 ile çalışıyorum. Tüm Crewe Bentayga motorları ilk dolum yağı olarak Mobil 1 kullanıyor. Projede bizleri desteklemek üzere gelen Mobil 1 ve ekibi gerçekten de çok heyecanlıydı.”
Şartlar oldukça zorlayıcı! Deniz seviyesinden 2.743 metre rakımda start alan parkur 20 santigrat derece hava sıcaklığında başlarken zirvede hava sıcaklığı sıfırın altına kadar iniyor. Bu zorlayıcı ve değişken şartlara rağmen V12 silindirli motorun ideal performansını korumak için seçilen motor yağının, Crewe’deki ilk dolum yağı ile aynı bileşime sahip olması şaşırtıcı.
Bu zorlu mücadelenin üstesinden standart bir ürünle gelmek istediklerini dile getiren ExxonMobil Global Motor Sporları Teknoloji Müdürü David Tsurusaki, “Ne zaman bir sürücünün becerileri ve bir aracın yetenekleri ile ilgili zorlayıcı bir test yapılacak olursa, biz mutlaka bu teste dahil olmak isteriz.” şeklinde konuşuyor ve ekliyor: “Bir Pikes Peak mücadelesi tam da bize göre ve bizimle mükemmel örtüşüyor. Mobil 1’e tüketicinin gündelik kullanımda asla karşı karşıya kalmayacağı zorlu basınç, sıcaklık ve performansla başa çıkabilme nitelikleri kazandırdık. Limitleri zorladığınızda motor yağı ile ilgili hiçbir endişe duymamanız gerektiğini göstermek istedik.”
Tam bir antrenman turunun yapılamadığı ve gerçek anlamda tek şansın bulunduğu Pikes Peak’de, sonuç itibariyle Mobil 1 Bentayga’nın 600 HP güç ve 900 Nm tork üreten 12 silindirli canavarını her türlü zorlu koşulda mükemmel şekilde koruyarak kırılması zor bir rekora imza atmasını sağladı. Ve üstelik 2012 yılında Range Rover Sport’un 12 dakika 35 saniyelik süresini de 10 dakika 49 saniyelik süreyle egale ederek Mobil 1’in desteğiyle motor sporları dünyasına adını altın harflerle yazdırdı.
Otomotiv Sektörü
Scottish Car of the Year Ödülleri’nde ‘En İyi Aile Aracı’ Ünvanı JAECOO 7’nin!
Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine
çeken JAECOO, kompakt SUV modeli JAECOO 7 ile İskoçya’nın önde
gelen otomotiv ödülleri olan Scottish Car of the Year’da “2025 Yılının Aile
Aracı” ödülünü kazandı. JAECOO 7’nin, iç mekân genişliği, konforu ve
sunduğu değer ile öne çıktığını belirten jüri üyeleri, giderek daha
rekabetçi hâle gelen segmentte JAECOO 7’yi güçlü bir rakip olarak
nitelendirdi.
Bu ödül, JAECOO’nun Birleşik Krallık’taki dönüm noktası
niteliğindeki ilk yılını taçlandırırken, markanın zengin donanımı standart
olarak sunan, tasarım odaklı SUV’lere olan bağlılığını da güçlendiriyor.
Otomotiv sektörünün yenilikçi markası JAECOO, başarılı SUV modeli
JAECOO 7 ile dünya çapında ödülleri toplamaya devam ediyor. Avrupa’da
gücünü hızla artıran marka, Birleşik Krallık’taki ilk yılında güçlü ivmesini
sürdürüyor. JAECOO, bu yılki Scottish Car of the Year Ödülleri’nde JAECOO
7’nin “2025 Yılının Aile Aracı” seçilmesiyle bir kez daha büyük bir başarıya
imza attı. Bu ödüller, İskoçya’nın en prestijli otomotiv ödülleri arasında yer
alıyor.
Akıllı tasarım dikkat çekici donanımla birleşti!
ASMW (Association of Scottish Motoring Writers) tarafından değerlendirilen
bu ödüller, ulusal ve bölgesel yayınlar için düzenli olarak yeni araçları test edip
inceleyen profesyonel otomotiv gazetecilerinden oluşan saygın bir jüri
tarafından veriliyor. Bu yıl 28’incisi düzenlenen etkinlikte birçok rekabetçi
kategoride öne çıkan modeller ödüllendirildi. JAECOO 7’nin
ödüllendirilmesinde, aracın konfor, alan ve değer arasında kurduğu dengeli
yapı öne çıktı; jüriler modelin yoğun aile SUV segmentinde parlaması için
gerekli tüm özelliklere sahip olduğunu belirtti. Konu hakkında açıklama yapan
ASMW Başkanı Ally Ballingal, “JAECOO 7, etkileyici alan, konfor ve değer
kombinasyonu nedeniyle ‘En İyi Aile Aracı’ seçildi. Jüriler, modelin esnek iç
mekânını, geniş bagajını ve aile dostu pratikliğini özellikle vurguladı. Güçlü
güvenlik teknolojileri ve pürüzsüz, güven veren sürüş deneyimi de kalabalık
segmentte öne çıkmasını sağladı.
Akıllı tasarımı ve dikkat çekici donanım
seviyesi ile JAECOO 7, modern bir aile aracı için ideal bir seçenek olduğunu
kanıtladı” dedi. JAECOO’nun Birleşik Krallık’taki ilk yılını kapatan bu ödül,
markanın değerlerini pekiştirirken; güçlü tasarım, zengin teknoloji ve üstün
değer sunan araçlara yönelik artan talebi de ortaya koyuyor.
Yeni dönemin getireceği fırsatlara hazırız!
Elde edilen başarıyı değerlendiren JAECOO UK CEO’su Gary Lan ise
şunları söyledi: “Yıl sona ermeden JAECOO için bir önemli başarıyı daha
gururla duyuruyoruz. Bu başarının Edinburgh’da, Birleşik Krallık’taki ilk tam
yılımıza yaklaşırken gelmesi, anlamını daha da artırıyor. JAECOO, ülke
genelinde belirgin bir varlık oluşturdu ve biz de tasarım odaklı, yüksek değerli
SUV’ler sunmaya kararlıyız. 2026’ya bakarken, önümüzdeki yeni döneme ve
getireceği fırsatlara tamamen hazırız.” Birleşik Krallık yollarında artık 22 bin
adetten fazla JAECOO 7 bulunuyor. Marka güçlü ulusal ivmesini sürdürerek
pazarda en hızlı yükselen yeni girişimcilerden biri olmaya devam ediyor.
Otomotiv Sektörü
Yenilenen Kia Sportage Türkiye’de Satışa sunuldu
1993 yılındaki ilk neslinden itibaren dünyada SUV kültürünün oluşmasında önemli bir mirasa sahip olan ve 7 milyon adedin üzerinde satış başarısı kazanan Kia Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle Türkiye’de.
Yeni Sportage, Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesiyle, özgüvenli görünümü ve göz alıcı LED Star Map aydınlatması ile öne çıkıyor.
Güçlü SUV Mirası
Kia’nın küresel ölçekte bugüne kadar en yüksek satış adedine ulaşan amiral modeli Sportage, makyajlanan beşinci nesliyle tasarım, teknoloji ve konfor alanlarında yapılan kapsamlı değişim ve yeniliklerle C SUV segmentinde yeni bir standart belirliyor.
Küresel ölçekte 7 milyon adetten fazla satılan ve Türkiye’de de her zaman yoğun ilgi gören Sportage, cesur dış tasarımı, üstün teknolojik özellikleri ve sunduğu konforla SUV sınıfındaki iddiasını sürdürüyor.
Tasarım: Cesur dış görünüm, lüks iç mekân
Yeni Sportage’da Kia’nın ‘Zıtlıkların Birleşimi’ tasarım felsefesi bir kez daha dikkat çekiyor. Modelin tasarımında pürüzsüz ve yumuşak yüzeyler, güçlü ve sağlam çizgilerle dengeleniyor. Yeni tasarım ön ve arka tamponlar ve dikkat çeken LED Star Map aydınlatmaları Kia’nın imzası haline gelen “Kaplan Burun” ön ızgarasıyla tamamlanıyor.
İç mekânda ferah ve konforlu bir yaşam alanı sunan Yeni Sportage, GT-Line donanımında çift renkli deri direksiyon simidi ve sadeleştirilmiş gösterge paneliyle modern bir tasarım anlayışını yansıtıyor. Yeni koltuk döşemeleri konforu artırırken, GT-Line’a özel dekoratif süet deri koltuklar şıklığı ön plana çıkarıyor.
Arka koltukta neredeyse 1 metre (996 mm) diz mesafesi sunan Yeni Sportage, 591 litrelik bagaj hacmini, arka koltuklar yatırıldığında 1.780 litreye kadar çıkarabiliyor. Yeni Sportage, 19 inç jantlarla gelirken GT-Line donanımında aynı ölçülerde özel tasarım alüminyum jant seçeneği de sunuyor.
Konforlu ve Akıllı Çözümler
Yeni Sportage, sürüş deneyiminin merkezine konumlandırdığı 12,3 inç çift panoramik entegre ekranla şıklığı ve teknolojiyi bir araya getiriyor. Sürücü destek sistemleri, navigasyon ve multimedya fonksiyonlarına kolay erişim sağlanırken aynı zamanda Harman Kardon premium ses sistemi ise müzik deneyimini zirveye taşıyor.
Multimedya ekranının altındaki çok fonksiyonlu dokunmatik panel, sürücülere ses ve klima ayarlarını sezgisel şekilde yönetme imkânı sunuyor. Kablosuz Apple CarPlay & Android Auto, çevre görüş kamerası, 360 derece park sensörü ve kablosuz telefon şarj gibi teknolojiler de Yeni Sportage’daki sürüş deneyimini daha keyifli kılıyor.
Yeni Sportage, üç farklı donanımla 2.820.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Otomotiv Sektörü
BYD Türkiye, “Teknoloji Şovu”na TEKNOFEST İstanbul’da Devam Ediyor
BYD Türkiye, Kemerburgaz’da inşa ettiği özel alanda YANGWANG U8 ve YANGWANG U9’un benzersiz yeteneklerini sergilediği nefes kesen teknoloji şovunun ardından, şimdi de bu modelleri ve teknolojik gücünü TEKNOFEST İstanbul’da katılımcılarla buluşturdu.
Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, Türkiye’nin en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST İstanbul’da yerini aldı. 17-21 Eylül tarihlerinde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen festival, teknoloji tutkunlarını bir araya getirirken; BYD Türkiye de lüks segment markası YANGWANG U8 ve YANGWANG U9 modellerinin yanı sıra, ODMD (Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği) Ocak – Ağustos verisine göre tüm elektrikli hatchback modeller içerisinde en fazla satış yapan BYD DOLPHIN modelini ziyaretçilerle buluşturdu.
BYD’nin devrim niteliğindeki Blade Batarya, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi başta olmak üzere ileri teknolojileri de fuar alanında kurulan özel stand alanında katılımcılara tanıtıldı.
TEKNOFEST’E gelen ziyaretçiler, BYD’nin inovasyon gücüyle donatılmış araçlarını ve ileri teknolojilerini yakından inceledi. Track Edition versiyonu ile dünyanın en hızlı elektrikli süper spor modeli unvanına sahip YANGWANG U9, BYD’nin kurduğu özel stand alanında sergilenirken, amfibi özelliği sayesinde hem karada hem de suda hareket edebilen YANGWANG U8 ise 360 derece Tank Dönüşü performansı ile nefes kesen bir şov sundu.
“BYD Teknoloji Şovu’ndan sonra, ileri teknolojilerimizi TEKNOFEST’te tüm Türkiye ile buluşturuyoruz”
BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, markanın inovasyona olan güçlü bağlılığını her fırsatta yansıtmaya büyük önem verdiklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Türkiye’nin en büyük teknoloji etkinliği olan TEKNOFEST, ülkemizin özellikle havacılık ve savunma sanayi alanında ulaştığı noktayı gösteren son derece değerli bir organizasyon. Ayrıca, gençlerimizin bilim ve teknolojiye olan ilgisini destekleyerek, ülkemizin geleceğine de katkı sunuyor.
DNA’sında teknoloji ve inovasyon olan BYD ise, kendini sürekli gelişime adamış küresel bir teknoloji markası. 120 bini aşkın Ar-Ge mühendisiyle her gün ortalama 40 patent başvurusu gerçekleştiren şirket; bataryadan elektrikli motorlara, süspansiyon sistemlerinden akıllı sürüş teknolojilerine kadar birçok devrim niteliğindeki teknolojiyi otomotiv dünyasına kazandırıyor.
Türk tüketicisi, yeni teknolojilere olan ilgisi ve hızlı adaptasyon yeteneğiyle öne çıkıyor. Biz de BYD Türkiye olarak, 7 farklı modelden oluşan geniş ürün yelpazemizle en son teknolojileri kullanıcılarımızla buluşturuyoruz. Bugün burada teknoloji ve otomobil severlere BYD’nin inovasyon gücünü yakından tanıtmak için bulunuyoruz. 11 Eylül’de Kemerburgaz’da gerçekleştirdiğimiz, Avrupa’da bir ilk olma özelliği taşıyan etkinlikte YANGWANG U8 ve U9 modellerimizi kapsamlı bir teknoloji şovuyla tanıtmıştık. BYD Teknoloji Şovu’ndan sonra şimdi ileri teknolojilerimizle TEKNOFEST’te yer almak ve bu teknolojilerimizi tüm Türkiye ile buluşturmak bizim için ayrı bir mutluluk.”
BYD, teknoloji gücüyle fark yaratıyor
1995’te batarya üreticisi olarak yola çıkan BYD, bugün elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji ve akıllı teknolojiler alanında geliştirdiği çözümlerle daha temiz ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor. 2022’de fosil yakıtlı araç üretimini tamamen sonlandıran ilk otomotiv şirketi olan BYD, bugün dünyanın lider yeni enerjili araç üreticisi konumunda bulunuyor.
Batarya, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi elektrikli araçların kalbinde yer alan bileşenlerdeki uzmanlığıyla öne çıkan BYD, son yıllarda geliştirdiği Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e4 Platform, CTB ve CTC Teknolojisi, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO Süper Hibrit Sistemi gibi yenilikler, markayı sektörün öncüleri arasına taşıyor. Bir teknoloji lideri olarak BYD, yalnızca otomobil üretmekle kalmıyor; mobilitenin geleceğini yeniden tanımlıyor. YANGWANG U8 ve U9 modelleri, bu vizyonun en çarpıcı örneklerini temsil ediyor.
DOLPHIN: Gelişmiş teknoloji, uzun menzilli batarya gücü
Okyanus serisinin öne çıkan modellerinden BYD DOLPHIN, deniz yaşamından ilham alan tasarım detaylarıyla şık ve modern bir görünüm sunuyor. Gelişmiş teknolojisini uzun menzilli batarya gücüyle birleştiren BYD DOLPHIN, konfor ve verimlilik odaklı bir sürüş deneyimi sağlıyor.
Geniş iç hacmi ve yüksek teknoloji donanımlarıyla segmentinde öne çıkan BYD DOLPHIN, 2024 AutoBest Ödülü’nü kazanarak kalite ve verimliliğini tescilledi. BYD’nin kendi geliştirdiği e-Platform 3.0 üzerinde yükselen model, Lityum Demir Fosfat (LFP) teknolojisine sahip 60.4 kWsa kapasiteli Blade Batarya ile güvenlik, dayanıklılık ve performans konusunda yüksek standartlar sunuyor.
204 PS güç ve 310 Nm tork üreten elektrik motoruyla 0-100 km/s hızlanmasını 7 saniyede tamamlayan DOLPHIN, 160 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. WLTP ölçümlerine göre 427 km WLTP menzil ve 15.9 kWsa karma enerji tüketimi sunan model, 110 kW DC hızlı şarj desteği sayesinde bataryasını yüzde 30’dan yüzde 80’e 26 dakikada şarj edebiliyor. Gelişmiş enerji tasarrufu sağlayan ısı pompası sistemi ise standart olarak sunuluyor.
Euro NCAP’ten 5 yıldız alan BYD DOLPHIN, markanın diğer modellerinde olduğu gibi uzaktan bağlantı özellikleriyle kullanıcılarına üst düzey konfor sunuyor. Türkiye’deki BYD sahipleri ise uzaktan güncelleme (OTA) sistemi sayesinde araçlarını servise gitmeye gerek kalmadan güncelleyerek her zaman en güncel teknolojiye sahip olabiliyor.
YANGWANG U8: BYD’nin lüks ve son teknoloji SUV’u
YANGWANG markasının ilk seri üretim modeli olan U8, BYD’nin 20 yılı aşkın AR-GE birikiminin ve inovasyon vizyonunun bir sonucu olarak ortaya çıktı. Performans, güvenlik ve ileri teknolojiyi bir arada sunan U8, lüks SUV segmentinde “fütüristik teknoloji, olağanüstü off-road kabiliyeti ve premium yaşam alanı” kombinasyonu ile öne çıkıyor. YANGWANG’ın temeli, 2004’te tanıtılan BYD ET konseptine dayanıyor. ET, dört motorlu bağımsız aktarma sistemini dünyaya ilk kez tanıtmıştı. 20 yıl sonra bu vizyon, e4 platformu ile seri üretime taşındı.
Markanın logosu, “elektrik” anlamına gelen en eski Çince hiyerogliflerden Dian’dan esinlenmiş olup, ilerleme ve bilinmeyene cesurca yol almayı simgeliyor.
Dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden olan IF Tasarım Ödüllü U8’in öne çıkan teknolojileri arasında yüzme kabiliyeti dikkat çekiyor. Araç, bu özelliği sayesinde karada ilerledikten sonra su üzerinde de yol alabiliyor. Bir diğer yenilikçi özellik olan Tank Dönüşü ise dört tekerin ters yönlerde dönmesiyle aracın kendi etrafında 360 derece dönmesine imkân tanıyor.
49,05 kWh Blade Batarya ve CTC (Cell-to-Chassis) entegrasyonu ile 880 kW (1.196 PS) güç ve 1.280 Nm tork sunan araç, 0’dan 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor ve azami 200 km/s hız yapabiliyor. CLTC protokolünde, aracın karma sürüş menzili 1.000 km, elektrikli sürüş menzili ise 180 km olarak açıklanıyor.
Araç içi uydu iletişimi, gece görüş sistemi ve opsiyonel drone kitiyle donatılmış olan U8, aynı zamanda VtoL enerji paylaşımı ve 15+1 kişiselleştirilebilir off-road modu gibi özelliklerle de dikkat çekiyor. DiSus-P hidrolik gövde kontrol sistemi, 20 inç dövme alaşım jantlar, su geçirmez hava girişi ve sabit yan basamak gibi donanımlar da araca üstün bir kullanım deneyimi sağlıyor.
YANGWANG U9: BYD’nin elektrikli süper otomobil vizyonu
BYD YANGWANG U9, inovasyon, mühendislik, güvenlik ve estetiği bir araya getiren elektrikli süper spor otomobil vizyonunu temsil ediyor. 360 derece dönüş, zıplama ve dans etme kabiliyetleriyle otomotiv dünyasında yenilikçi bir performans deneyimi sunan bu model, ileri teknoloji ile estetiği bir araya getiriyor. Keskin hatlara sahip Time Gate tasarım dili, Interstellar far tasarımı ve dinamik ışık imzaları ile U9, aerodinamik ve sportif bir duruş sergiliyor. Çift kokpit iç düzen ve 127 renkli ambiyans aydınlatması, sürüş moduna göre değişerek yüksek teknoloji deneyimini pekiştiriyor.
Dört bağımsız motoruyla 1.305 PS güç ve 1.680 Nm tork üreten BYD YANGWANG U9, 0’dan 100 km/s hıza 2,36 saniyede ulaşabiliyor. 80 kWh yeni nesil Blade Batarya ile CLTC protokolünde 450 km menzil sağlayan araç, 500 kW çift girişli ultra hızlı şarj sistemi sayesinde yüzde 30’dan yüzde 80’e yalnızca 10 dakikada ulaşabiliyor.
BYD’nin e4 platformu üzerine inşa edilen U9, bağımsız tork kontrolü, DiSus-X akıllı gövde kontrol sistemi, karbon-seramik diskler ve gelişmiş süspansiyon yapısı ile hem pist performansı hem de günlük sürüş konforu sunuyor. Aerodinamik olarak ayarlanabilir ve opsiyonel karbon fiber “swan neck” spoiler yüksek yere basma kuvveti sağlayarak üstün yol tutuşu sağlarken, araçta ısı pompası ve Cell-to-Body entegrasyonu gibi ileri teknolojiler de yer alıyor.
YANGWANG U8 ve U9 modelleri, BYD’nin Ar-Ge gücünü, mühendislik vizyonunu ve teknoloji liderliğini doğrudan yansıtırken, şu an için Avrupa homologasyonu bulunmadığı için Türkiye pazarında kısa vadede satışa sunulmaları planlanmıyor.
-
Blog4 hafta önceAvis Türkiye Yarım Asırlık Serüvenini 50. Yıl Kutlamalarıyla Taçlandırdı: 16 Yıl Üst Üste Dünya Liderliği
-
Otomobil Kampanyaları2 hafta önceMercedes Benz’den Aralık Ayı Finansman Kampanyaları
-
Otomotiv4 hafta önceHyundai CRATER Concept, AutoMobility LA 2025’te Tanıtıldı
-
Otomotiv Sektörü2 hafta önceScottish Car of the Year Ödülleri’nde ‘En İyi Aile Aracı’ Ünvanı JAECOO 7’nin!
-
Test Sürüşleri2 hafta önceAkıllı Hibritin Yeni Yolu: Suzuki S-Cross Hibrit Test Sürüşü
-
Elektrikli Araçlar2 hafta önceYENİ CITROËN Ë-C3 AIRCROSS’UN “UZUN MENZİL” VERSİYONU TÜRKİYE’DE!
-
Blog2 hafta önceHyundai’den Robotik Atılımı: MobED ile Mobiliteye Yatırım ve Yeni Seri Üretim Dönemi
