Salı, Nisan 16, 2024
Ana SayfaOtomotiv Sektörü2.ELİN ALTIN ÇAĞI

2.ELİN ALTIN ÇAĞI

Merhaba Değerli Okurlarımız, takipçilerimiz, otomotiv sektörü son yıllarda ülkemizde yeni bir döneme eviriliyor.

Bundan 5-10 yıl öncesine kadar 0 km araç pazarında  bayiler ve distribütörler talepleri karşılamakta güçlük çekecek kadar yoğunluk yaşamaktaydı. Bu dönemde  karlılık ve araç çeşitliliği açısından ekonomik anlamda oldukça kazançlı bir dönem geçirmekteydiler.

İşte o dönemlerde 2.elin yüzüne bile bakılmaz! Galerici adını verdiğimiz 2.el otomobil satıcılarının yüzüne bile bakılmazdı. Bayilere takasa gelen eski araçlar hemen yer işgal etmesin kalabalık yapmasın diye anlaşmalı galericilere satışını sağlardı.

“Dı” ve”d”i diyorum çünkü artık o dönem çoktan bitti. Eskiye rağbet arttı.  Sıfır araç piyasasındaki özellikle vergi ve kur farkı kaynaklı artışlardan dolayı insanlar ikinci el araçlara yöneldi. Artık 2.el otomotiv piyasası hareketliliği günden güne artış göstermeye başladı. Artık her markanın ve bayinin mutlaka 2.EL  departmanı  var hatta pek çok bayii karlılığı düşen ve satış düşüklüğü olan markaların bayiliklerini  bırakıp direkt showroomlarını ikinci sektörüne döndürüyor.

 

Bunda tabii pek çok etken var hatta 0 km piyasasındaki daralma ve araç temin sıkıntısı 2.ele de ayrıca yaradı.

Bir yandan dan da bazı markalar beklentilerinin üstünde bir taleple karşılaşıyor. Bu talebi karşılayamayan markalarda ki ürünler sıfırına ulaşılamadığı için ikinci el sektörünü farklı bir yöne çeviriyor.

Sıfırına ulaşamadığı aracı ikinci elde neredeyse sıfır fiyatına hatta bazı modellerin sıfırından daha pahalıya satılıyor.

Yükselen piyasa şartları nedeniyle İnsanlar ellerindeki arabaları satmayıp piyasanın inmesini bekledikçe hali ile ortaya bir arz dar boğazı oluşuyor. Yani piyasaya eski kullanılmış dediğimiz 2.el otomobilde çıkmıyor. Doğal olarak bu döngüde yeni araç  gelmeyince eldeki 2.el otomobillerde değer kazanıyor.

Talep artışı pahalılığı getiriyor.

Düşünsenize x markasının y model bir aracının 0 km si 180 bin TL , ancak bu araç ithal ve ancak 3 ay sonra teslim şeklinde Avrupa’daki fabrikaya sipariş veriliyor. Yani depoda stokta ürün yok, hali ile de dünyayı etkileyen ekonomik gelişmelerden ötürü dövizdeki oynaklık ve artış bu araçların ülkemize gelişindeki maliyeti de arttırıyor.

Yani sizin 180 bin tl ye anlaştığınız bir araç 3 ay sonra ülkemize geldiğinde belki de 185 bin tl ye yükselecek.

Hem bu riskler hem de insanımızın birazda sabırsız ve hemen sonuca ulaşma isteğinden ötürü olsa gerek tüketiciler hemen yönlerini bu araçların az kullanılmış yada uygun koşullu 2.ellerine bakmakta buluyor.

İşte o zamanda olmayan mal değerli olur söylemi ortaya çıkıyor. Düşününü bir otomobilden piyasada 10.000 tane mi olsa ucuz olur ve pazarlığa açık fiyatlı olur yoksa 1.000 tane mi olsa ? Üstelik bu aracı satan firma  o paralara aynı şartlarda yeni ürün yani araç alamayacağını biliyorsa ? İşte bu da 2.el otomotiv sektöründe son dönemde konuşulan malum pahalılığın sebebi… Yani gerisi olmayan nadir olan bir ürün değerli olur bol olan alternatifi çok olan bir ürün ise ucuz olur hepsi bu. Bundan sonraki süreçte de ben 2.elin önemini koruyacağını ve 0 km otomotiv sektörüne karşı büyük bir alternatif olarak duracağını düşünüyorum. Artık eskiye rağbet devri daha doğrusu 0 km si olmayan ya da kaç TL olacağı belli olmayan bir sektöre alternatif diyelim.

Korhan Önder

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Paylaşımlar